Page 326 - hz_musa
P. 326

Hz. MUSA  325






           Firavun ordusunun boğulmalarının sebebi; Yüce Allah’ın Kıp-
           tiler üzerindeki azap ve belaları defalarca kaldırmasına rağ-
           men küfür ve cehaletlerinden vazgeçmeyerek mucizeleri ya-
           lanlamaları, Cenab-ı Hak hakkında gaflete düşmeleri ve gön-

           derilen mucizeler konusunda çok az tefekkür etmeleri olarak
           gösterilmiştir. 1205  Kur’an-ı Kerim’de açık bir şekilde insanlığa
           ibret olmak üzere boğularak cezalandırılan Firavun ve ordu-
           sunun nerede boğulduğuna dair açık bir bilgi bulunmamak-
           tadır.  İslam  kaynaklarından  yararlanarak  onların  nerede  ve
           nasıl boğulduklarıyla ilgili yukarıda geniş bir şekilde izahat
           verilmeye  çalışılmıştır.  Buna  göre  bilim  insanlarının  büyük
           çoğunluğu, onların boğulduğu yerin Kızıldeniz olduğu yönün-
           de görüş açıklamışlardır. Olayların Sina Yarımadası yakınla-
           rında  yaşanması  ve  Hz.  Musa’nın  Tur  Dağı’yla  yakın  ilişkisi
           dolayısıyla  burasının  Süveyş  yakınlarında  olduğu  kanaatini
           güçlendirmektedir. 1206  Nitekim Hicazi, İsrailoğulları’nın Kızıl-
           deniz’in Süveyş tarafındaki batı kıyısından denizi geçtiklerini
           belirtirken dolaylı olarak Firavun ve yanındakilerin de orada

               virdi. Arabalarının tekerlerini çıkardı; öyle ki, arabalarını zorlukla sürdü-
               ler. Mısırlılar ‘İsraillilerden kaçalım.’ dediler. ‘Çünkü Rab onlar için bizimle
               savaşıyor.’
               Rab Musa’ya, ‘Elini suyun üzerine uzat.’ dedi. ‘Sular Mısırlıların savaş ara-
               balarının, atlılarının üzerine dönsün.’ Musa elini denizin üzerine uzattı.
               Sabaha karşı deniz olağan haline döndü. Mısırlılar sulardan kaçarken Rab
               onları denizin ortasında silkip attı. Geri dönen sular savaş arabalarını, at-
               lıları, İsraillilerin peşinden denize dalan Firavun’un bütün ordusunu yut-
               tu. Onlardan bir kişi bile sağ kalmadı.
               …Rab o gün İsraillileri Mısırlıların elinden kurtardı. İsrailliler deniz kıyı-
               sında Mısırlıların ölülerini gördüler. Rabbin Mısırlılara gösterdiği büyük
               gücü gören İsrail halkı Rabden korkup O’na ve kulu Musa’ya güvendi. (Mı-
               sır’dan Çıkış, 14/5-31.
           1205   Zemahşerî, s. 2/956-958; Razî, Tefsir, s. 11/35; Vehbi, s. 5/1740.
           1206  Aynı adı taşıyan yarımadanın güneyinde bulunan dağ ile özdeşleştirilen
               Sina,  Yahudi,  Hıristiyan  ve  İslam  geleneklerinde  Hz.  Musa’ya  Tevrat’ın
               verildiği yer olarak kabul edilmektedir. Kur’an-ı Kerim’de Sina, “dağ” an-
               lamındaki  “Tur”  kelimesiyle  birlikte  “Tur-u  Seyna”  (Mümin,  23/20)  ve
               “Tur-i Sinîn” (Tin, 95/2.) şeklinde iki defa geçmektedir. Tur kelimesi yal-
               nız kullanıldığında (Tur, 52/1.) Sina dağını tanımlamaktadır. (Sinanoğlu,
               37, 222.)
   321   322   323   324   325   326   327   328   329   330   331