Page 221 - hz_musa
P. 221
220 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
şürmek onlar için yaşanacak acıların başında gelmektedir. Bu
iki iddia ile Firavun halkı sihirbazlar ve Hz. Musa aleyhine kış-
825
kırtarak, yaşanan krizi bertaraf etmeye çalışmıştır. Çünkü o,
sihirbazların bu yenilgisinden ve Allah’a yönelmesinden, top-
lumun da onların peşine takılarak Hz. Musa’nın peygamberli-
ğine inanacağı vehmiyle siyasi bir endişe duymuştur.
Bu iddialarıyla Firavun, Hz. Musa’nın peygamberliğinin ger-
çekliğinden dolayı değil, sihirbazların onunla anlaşmasından
dolayı onu peygamber gibi kabul ettiklerini iddia etmiştir. O,
Hz. Musa’nın kazanmasını bir mucize eseri veya olağan bir
durum gibi görmemiş, aksine daha önceden sihirbazlarla ya-
pılan hileli bir anlaşmanın sonucu olarak değerlendirmiştir.
Sihirbazların Hz. Musa ile anlaşarak Mısır halkını yurtların-
dan çıkarmak için kendi aralarında bir oyun/tuzak kurdukla-
rını söylemiş, onları en hassas oldukları konuda duyarlı hale
getirmeye çalışmış, bu sebeple onların imanının gerçek değil
sahte olduğu yalanını yayarak toplumu onlar aleyhine kışkırt-
826
mak istemiştir. Firavun sadece bu ithamlarla sınırlı kalma-
827
mış, “Anlaşılıyor ki, o size sihri öğreten büyüğünüzdür” diye-
rek hem Hz. Musa’yı sihirbazlıkla suçlamış hem de yaşanan
olayların mucize olma özelliğini karalamaya çalışmıştır. O, Hz.
Musa’yı sihirbazların hocası/reisi gibi göstererek kendisine
bir tuzak kurulduğunu, bu yaşanan olayların bunun sonucu
olduğunu iddia etmiştir. Oysa o günden önce Hz. Musa, onlarla
bir araya gelmediği halde onlara sihir sanatını nasıl öğretebi-
lir ki? Zaten aklı olan da böyle bir şey söylemez. 828
İbn Abbas’tan gelen bir rivayette sihirbazların ani imanının
arka planına ışık tutulmaktadır. Hz. Musa karşılaşma başlama-
dan önce yakaladığı bir fırsattan yararlanarak sihirbazların en
büyüğüne: “Söyle bakalım sana galip gelirsem bana inanacak,
825 Razî, Tefsir, s. 11/15.
826 Ebussuud, s. 3/529-530; Vehbi, s. 5/1727.
827 Taha, 20/71; Şuara, 26/49.
828 İbn Kesîr, Tefsir, s. 11/6064; Sabunî, 10. Fasikül, s. 61.