Page 216 - hz_musa
P. 216

Hz. MUSA  215



           linde ifade buyrulmaktadır. Araf suresinde Musa ve Harun’un
           Rabbi yanında Cenab-ı Allah için “Âlemlerin Rabbi” ismi/sıfatı
           ilave olarak kullanılmış, Hz. Musa’nın adı Hz. Harun’dan önce
           zikredilmiştir. Taha suresinde ise önce Hz. Harun’un sonra Hz.
           Musa’nın adı yer almıştır. Secdeye kapanan sihirbazlar arasın-
           da ayrım yapılmadan ve sayı verilmeden “Sihirbazlar secdeye

           kapandılar.” şeklinde çoğul ifadesi kullanılmıştır.
           Sihirbazların Araf suresinde geçen ifadelerinin yanlış anlaşıl-
           maya meydan vermemek adına konuya açıklık getirmek mak-
           sadıyla, “Musa ve Harun’un da Rabbi olan Âlemlerin Rabb’ine”
           şeklinde  te’kitli  bir  ifade  şeklinde  buyrulduğu  belirtilmiştir.
           Güya sihirbazlar “Âlemlerin Rabb’ine iman ettik” deyince, Fira-
           vun kendine bundan bir pay çıkarmış ve “Beni mi kastediyor-
           sunuz?” demiştir. Bunun üzerine onlar “Hayır, aksine Musa ve
           Harun’un Rabbi’ne” iman ettik diyerek kavminin Firavun hak-
           kındaki cehaletini gidermek, yanlış anlaşılmaya engel olmak
                                              813
           maksadıyla konuya açıklık getirmiştir.
           Başka bir bakış açısıyla Eski Mısır dini inancında, insanların
           Firavun için secde eder gibi yere kapanma kültürü bulunmak-
           tadır. Bu yüzden Firavun sihirbazların secde etmesini kendisi
           için yapılmış dini gereklilik ve saygı olarak algılamış olmalıdır.
           Böyle bir yanlış anlaşılmaya fırsat vermemek için sihirbazlar,
           “Alemlerin Rabbi” olan “Musa ve Harun’un Rabbine”, iman et-
           tiklerini belirterek kim için secde ettiklerine açıklık getirmiş-
             814
           tir.
           İbn Abbas ve başkalarının da rivayet ettiği hadislerde olduğu
           gibi Katade b. Diâme es-Sudûsî onlar hakkında “Günün baş-
           langıcında  kâfirdiler,  sihirbazdılar;  günün  sonunda  ise  birr

                                                  815
           (iyilik) sahibi birer şehit oldular.” demiştir.  Onlarla ilgili Ha-
           san-ı Basri’nin de şöyle dediği nakledilmektedir: “Müslüman
           olarak doğup Müslümanlar arasında yetişmiş birinin dinini üç

           813   Maturidi, s. 6/33; Ebussuud, s. 3/528, 6/377.
           814   Kur’an Yolu, s. 2/570.
           815  Taberî, s. 1/413.
   211   212   213   214   215   216   217   218   219   220   221