Page 212 - hz_musa
P. 212

Hz. MUSA  211


           hilesinden; gözbağcılıktan başka bir şey değildir. Bil ki, sihirbaz-
           lar ne yaparlarsa yapsınlar başarıya ulaşamayacaklardır.”
                                                               795
           Hz. Musa, emredilmeden asasını yere atmamıştır. Bu da bir
           tür imtihan şeklidir. Nitekim Cenab-ı Allah, kullarını dilediği
           şekillerde imtihana tabi tutmuştur. Benzer uygulamalar; “Asa-
                      796                      797
           nı taşa vur!”  ve “Asan ile denize vur!”  mealindeki ilahi be-
           yanlarda da görülmektedir. Hz. Musa, ancak kendisine vurma
           ve atma emri verildikten sonra asayı vurmuş veya atmıştır. Bu
           durum, yılana dönüşmesi amacıyla asayı yere atmasını, yere
           ve  denize  vurmasını  emretmesinde  Hz.  Musa  için  bir  imti-
           han olduğunun bilinmesi için yapılmıştır. Aksi halde Cenab-ı
           Allah, asaya vurma emri olmaksızın da denizi yarmaya gücü
           yetebilir, kayayı çatlatabilirdi. Aynı şekilde asa Hz. Musa’nın
                                             798
           elindeyken  de  yılana  dönüşebilirdi.   Dolayısıyla  buradaki
           ilahi buyruk onun yaptıklarının diğerlerininki gibi bir büyü
           olmadığını, Cenab-ı Allah’ın iradesiyle gerçekleşen bir mucize
           olduğunu göstermektedir.

           Hz. Musa, ilahi vahiyden aldığı manevi güç ve destek ile ken-
           dinden emin fakat mütevazı bir eda ile asayı yere bırakmış;
           “Bir de ne görsünler! Asa, onların bu aldatıcı düzeneklerini ya-
           layıp  yutuyor.  Böylece  gerçek  ortaya  çıktı,  onların  yaptıkları
                          799
           şeyler boşa gitti.”  Hz. Musa’nın asası onların büyülerini boşa
           çıkardı, yaptıklarının iç yüzünü insanlara gösterdi. Sonra da
           işi bitince Hz. Musa, eski haline dönen asasını eline aldı.



           795  Taha, 20/69. Ayrıca bk. Araf, 7/117.
           796  Bakara, 2/60.
           797  Şuara, 26/63.
           798  Maturidi, s. 6/30.
           799  Araf,  117-118.  Tefsirlerde  anlatıldığına  göre  Firavun’un  sihirbazlarının
               sihir diye yaptıkları şey, iplerin veya elastiki değneklerin içine cıva yerleş-
               tirip günün sıcak vaktinde genleşen cıvanın etkisiyle bu nesnelerin hare-
               ket ediyor gibi gösterilmesinden ibarettir. Yapılan sihrin göz boyama veya
               el çabukluğu marifetiyle olması da mümkündür. Nitekim günümüzde bu
               konuda uzmanlaşmış bazı kimseler bu tür gösteriler yapmaktadır. (Yüce
               Kur’an ve Açıklamalı-Yorumlu Meali s. 163.)
   207   208   209   210   211   212   213   214   215   216   217