Page 220 - hz_musa

Hz. MUSA 219

Yaşanan süreçte ciddi itibar kaybına uğrayan Firavun, durumu
kendi lehine çevirebilmek için her yola başvurmuştur. Aslında
o, Hz. Musa’nın kendi sarayında yetişip büyüdüğünü, sonra
Medyen’e gittiğini, oradan da Mısır’a peygamber olarak geri
döndüğünü, sihri bilmediğini ve önceden asla sihirbazlarla bir
araya gelmediğini, bu konuda onlarla ortak bir plan kurma-
dığını, hele hele onlara hiçbir zaman sihir öğretmediğini çok
iyi bilmektedir. Ancak yaşadığı bu krizi fırsata çevirebilmek
ve karşılaştığı mağlubiyetin toplumsal etkilerini azaltabilmek
için hem Hz. Musa’yı itibarsızlaştırmaya hem de sihirbazları
ölümle tehdit etmeye başlamıştır.

Firavun, sihri en iyi bilen kimselerin büyük bir kalabalık huzu-
runda Cenab-ı Allah’a ve Hz. Musa’ya iman ettiklerini görün-
ce, bunun Hz. Musa’nın peygamberliğinin gerçekliğine güçlü
bir delil ve toplum üzerinde onların iman etmeleri yönünde
büyük etkilerinin olacağı endişesine kapılmıştır. O, kendince
toplumu bu tehlikeden kurtarmak veya onların kafa ve gönül-
lerini karıştırarak iman etmelerini engellemek için önceden
söylediği; “Doğrusu bu, işini çok iyi bilen bir sihirbazdır.”
823
“Size peygamber olarak gönderildiğini iddia eden bu adam,
824
mutlaka aklını yitirmiş!” iftiralarına ilave olarak iki fitne
ve iddia daha yaymaya çalışmıştır. Ayeti kerimede geçtiğine
göre bunlardan birincisi; “Sizin bu yaptığınız bu şehirde bana
karşı tasarlamış olduğunuz bir tuzaktır.” İkincisi ise; “Doğrusu
bu, halkını şehirden çıkarmak için kurduğunuz bir tuzaktır. Bu
yaptığınız bir hile olup bu hileyi Musa ile birlikte Mısır’dan çöle
çıkmadan önce planladınız. Belli bir amaç uğruna bu konuda
anlaştınız ki bu amaç da Kıptileri Mısır’dan çıkarmak ve buraya
İsrailoğulları’nı yerleştirmektir.” sözleridir. Bu durumda yap-
tıkları gizli anlaşmaya göre onların maksatları, hâkim milleti
memleketinden çıkarmak, onların hâkimiyetini iptal etmektir
ki, bir toplumu vatanından çıkartarak muhacir duruma dü-

823 Şuara, 26/34.
824 Şuara, 26/27.