Page 88 - Hz_ibrahim
P. 88

86  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                                                                                                    Hz. İBRAHİM  87



               3.  Şeytana  tapma.  Çünkü  şeytan  Rahman’a  çok  asi  ol-               şeytan örneğini vermiştir. “Babacığım! Şeytana kulluk etme!
                  muştur.  Burada  şeytanın  isyankâr  oluşu,  babasının                 Çünkü şeytan, çok merhametli olan Allah’a asi oldu.”  diyerek
                  da onun yolundan giderek putlara tapmak suretiyle                      insanları Allah’ı bırakıp putlara taptıran ve aldatanın şeytan
                  şirke battığı ve dolayısıyla Allah’a isyan ettiği vurgu-               olduğunu, puta tapanların aslında onlara değil şeytana tap-
                  lanmaktadır.                                                           tıklarını,  şeytanın  ise  Allah’a  isyan  ettiğini,  onun  yolundan
                                                                                         gidenlerin  ve  ona  uyanların  Allah’ın  azabına  uğrayacağını
               4.  Rahman’dan sana bir azap gelip çatar da şeytana dost
                                                                                         anlatmıştır. Böylece babasının gittiği yolun şeytanın yolu ol-
                  olmuş olursun diye gerçekten korkuyorum. Hz. İbra-
                                                                                         duğunu, kendisinin onu dalaletten kurtararak hidayete, Rah-
                  him bilinenden bilinmeyene doğru gitme yöntemini
                                                                                                                                    231
                                                                                         man’ın  yoluna  çekmek  istediğini  belirtmiştir.   O,  putların
                  kullanarak geçmişte Allah’a isyan ettiği için şeytanın
                                                                                         ne olduğunu gayet iyi bildiği hâlde, olgunluğa erişmiş bir kişi
                  başına gelenleri bildiğinden, babasının başına da bu
                                                                                         olarak onları aşağılamak amacıyla yukarıdaki soruyu müba-
                  felaketlerin gelmesinin kaçınılmaz olduğunu hatırlat-
                                                                                                                                 232
                  mıştır. 226                                                            lağalı ve güya bilmiyormuş gibi sormuştur.
                                                                                         Hz.  İbrahim  yumuşak  ve  temiz  huylu,  müsamahakâr,  beğe-
           Hz. İbrahim, insanın kulluk etmesinin yaratılıştan gelen bir
           duygu  olduğunu  bildiği  için  “Babasına  ve  halkına,  ‘siz  neye           nilen, sevimli ve halim bir insan olmasına rağmen inanç ve
                          227                                                            putlara  tapınma  konusunda  görev  sorumluluk  ve  bilinciy-
           tapıyorsunuz…?”  diyerek bu duyguyu nasıl tatmin ettikle-
                                                               228
           rini sorarken bu selim kalbin onda izleri görülmüştür.  O,                    le hareket eder. Zira bu sorumluluk baba oğul ilişkilerinden
                                                                                         çok daha öte ve üstün olup, müsamaha ve hilim, duygularının
           merakını gidermek, onlar hakkındaki düşüncelerini daha da
           netleştirmek için farklı bir yöntem kullanarak “Şu kendilerine                üzerindedir. Çünkü o sadece aile bireyleri için değil muhatap
                                                                                                                                233
                                                     229
           tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor?”  diyerek hem                      olduğu bütün insanlar için peygamberdir.
           onları uyarmış hem de taptıklarını aşağılamıştır. Burada dik-                 Babası ve kavminin nelere taptıklarını bildiği hâlde Hz. İbra-
           kati çeken bir başka husus da Hz. İbrahim onların putlarla                    him onların nelere taptıklarını sorduğunda; “Putlara tapıyo-
           ilişkisini, onları tanrı gibi görüp tapındıklarını bildiği hâlde              ruz ve onlara tapmaya devam edeceğiz, diye cevap verdiler.”
                                                                                                                                                234
           bilmiyor  görünerek,  onların  konuya  nasıl  baktıklarını  veya              Halbuki normal şartlarda akıl ve ruh sahibi bir insanın her
           putlarla  ilişkilerini  nasıl  izah  ettiklerini  öğrenmek  veya  bu          biri yaratık olan gökteki yıldızlara ve yeryüzünde onları tem-
           durumu kendilerine itiraf ettirmek istemiştir. 230                            silen dikilen putlara tapınması, onlara tanrılık isnat etmesi,

           Hz.  İbrahim  babasının  sergilediği  tutumun  ve  gittiği  yolun             kendisini  onlardan  daha  aşağı  düzeyde  görmesi  insanlığın
           yanlış  olduğunu  ona  hatırlatmak  için  ilk  insan  ve  ilk  pey-           onur ve şerefini ayaklar altına almaktır.  Aldığı bu cevap kar-
           gamber Hz. Âdem’den beri insanların düşmanı olarak bilinen                    şısında hayrete düşen Hz. İbrahim, insanın akıllı bir varlık ol-
                                                                                         duğunu, akılla fıtrat arasında uyum bulunduğunu, dolayısıyla
           226  Razi, Tefsir, s. 15/356-360. Ayrıca bk. Havva, s. 8/468-469.
           227  Saffat, 37/85.                                                           231  Kutub, s. 9/516.
           228  Razi, Tefsir, s. 18/615.                                                 232  Vani, s. 116.
           229  Enbiya, 21/52.                                                           233  Kutub, s. 5/305.
           230  Ebussuud, s. 6/44.                                                       234  Şuara, 26/71.
   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93