Page 78 - Hz_ibrahim
P. 78
76 Prof. Dr. Mustafa ERDEM Hz. İBRAHİM 77
layan nefsi, babası ve kavmi, dönemin kralı, kendi ailesi ile Allah’tan başka bir dost ve yardımcı da bulamazsınız. Allah’ın
imtihanı ve mücadelesi şeklinde yorumlamak mümkündür. ayetlerini ve O’na kavuşmayı inkâr edenler-işte onlar- benim
Yerel batıl inanışlar ve özellikle putperestlik vesilesi ile ba- rahmetimden ümitlerini kesmişlerdir ve onlar için acıklı bir
bası ve kavmi ile imtihan edilmiştir. Allah’ın sıfatları ve kud- azap vardır. Kavminin (İbrahim’e) cevabı ise: ‘Onu öldürün ya-
retine meydan okunduğu bir sırada; “Mademki öyledir, sen de hut yakın!’ demelerinden ibaret oldu. Ama Allah onu ateşten
Tanrı olduğunu söylüyorsan o zaman güneşin batıdan doğma- kurtardı. Doğrusu bunda, iman eden bir kavim için ibret vardır.
(İbrahim onlara) dedi ki: Siz, sırf aranızdaki dünya hayatına
sını sağla.” diyerek tartışmada akli delillerin en veciz olanının
has muhabbet uğruna Allah’ı bırakıp birtakım putlar edindi-
kullanıldığı olay, Hz. İbrahim’in zamanın kralı Nemrud ile im-
niz. Sonra kıyamet günü ( gelip çattığında ise) birbirinizi ta-
tihan ve mücadelesini göstermektedir.
nımazlıktan gelecek ve birbirinize lanet okuyacaksınız. Vara-
Hz. İbrahim’in ne zaman ve kaç yaşındayken peygamber ol-
cağınız yer cehennemdir ve hiç yardımcınız da yoktur. Bunun
duğu bilinmemekle birlikte onun genç yaşta peygamberlikle
üzerine Lut ona iman etti. Ve (İbrahim): Doğrusu ben Rabb’ime
görevlendirildiği, hem doğru, hem de tasdik etmek anlamın-
(emrettiği yere) hicret ediyorum. Şüphesiz O, mutlak güç ve
da yalan söylemeyen birisi olduğu için “sıddîk” diye isimlen-
203
hikmet sahibidir, dedi.” Buradan da anlaşıldığına göre, Hz.
202
dirildiği kaynaklarda yer almaktadır.
İbrahim baba ocağından ayrılmadan ve ateşe atılmadan önce
Onun peygamberlik görevi ile ilgili olarak Ankebut suresin- peygamber olarak görevlendirilmiş, Hz. Lut ve Hz. Sare ya-
de şöyle buyrulmaktadır: “İbrahim’i de gönderdik. O kavmine şadıkları coğrafyadan ayrılmadan önce onun tebliğ etmekle
şöyle demişti: Allah’a kulluk edin. O’na karşı gelmekten sakının. memur olduğu değerlere iman ile şereflenmiştir.
Eğer bilmiş olsanız bu sizin için daha hayırlıdır. Siz Allah’ı bı-
rakıp birtakım putlara tapıyor, asılsız sözler uyduruyorsunuz. Hz. İbrahim’in peygamberlik mücadelesinde apayrı bir özel-
lik dikkati çekmiştir. Onun yüzünden tebessüm, kalbinden
Bilmelisiniz ki, Allah’ı bırakıp da taptıklarınız, size rızık ver- merhamet, sözlerinden tatlılık eksik olmamıştır. O, her hâl ve
mezler. O hâlde rızkı Allah katında arayın. O’na kulluk edin ve şartta kavmini Allah’a imana çağırmış, putların Tanrı olma-
O’na şükredin. Ancak O’na döndürüleceksiniz. Eğer (size tebliğ dıklarını ve olamayacaklarını, ay, yıldız ve güneş gibi değiş-
edileni) yalan sayarsanız bilin ki sizden önceki birçok milletler ken gök cisimlerine tapınılmaması gerektiğini hatırlatarak
de (kendilerine tebliğ edileni) yalan saymışlardır. Peygambere onları uyarmış, aklı kullanarak soru cevap yöntemi ile onların
düşen, yalnız açık bir tebliğdir. Allah’ın yaratılanı ilk baştan yanlışlarını ve tebliğ ettiği dinin doğruluğunu ve gerekliliğini
nasıl yarattığını, (ölümden) sonra bunu (nasıl) tekrarladığını ispatlamaya çalışmıştır. 204
görmediler mi? Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır. De ki: Yer-
yüzünde gezip dolaşın da, Allah ilk baştan nasıl yaratmış bir
bakın. İşte Allah bundan sonra (aynı şekilde) ahiret hayatını
da yaratacaktır. Gerçekten Allah her şeye kadirdir. O, dilediği-
ne azap eder, dilediğini esirger. Ancak O’na döndürüleceksiniz.
Siz ne yeryüzünde ne de gökte (Allah’ı) âciz bırakamazsınız. 203 Ankebut, 29/16-26.
204 N. Mehmed Solmaz, İsmail Lütfi Çakan, Kur’an-ı Kerim’e Göre Peygamber-
202 Mahmud, s. 116. ler ve Tevhit Mücadelesi, İstanbul, 1984, s. 79.