Page 140 - Hz_ibrahim
P. 140
138 Prof. Dr. Mustafa ERDEM Hz. İBRAHİM 139
443
her şeyden sıyrılıp tam bir teslimiyetle Allah’a yöneliş ifade etmiştir. İmam-ı Maturîdî, müfessirlerin burada geçen
438
olarak değerlendirmiştir. sözün, tıpkı yukarıda mealini verdiğimiz Saffat, 37/99. ayeti
kerimesinde olduğu gibi Hz. İbrahim’e ait olduğunu belirt-
Yukarıda mealini naklettiğimiz ayeti kerimenin ilk kısmı doğ-
tikten sonra, bu sözün Hz. Lut’a ait olabileceğini de mümkün
rudan mekân değişikliğini, ikinci kısmı ise ruhi değişimi çağ-
görmektedir. Elmalılı Hamdi Yazır ise; “Amene’ye’ matuf ola-
rıştırmaktadır. Her iki husustan birini esas alan İslam âlimle-
rak Lut’a ait olması uygun görünürse de İbrahim’e ait olmak
ri kendilerince bazı deliller ve gerekçeler ileri sürmektedir.
üzere yukarıdaki ‘ve kale’ye atfı manaca daha ahenkli ve ‘Ben
Ancak Hz. İbrahim’in daha önceden yıldız, ay ve güneşin tanrı
444
olup olamayacağı ile ilgili hususları kavmiyle tartışırken ruhi Rabb’ime gidiyorum.’ (Saffat, 37/99) ayetine de uyumludur.”
439
değişimi gerçekleştirdiği, buna karşılık gelinen noktada diyerek, “Artık ben Rabb’ime göç edeceğim.” sözünün Hz. İbra-
kavminin ve onun başındaki zalim kralın ona yaşama hakkı him’e ait olacağını belirtmiştir.
vermediği görülmektedir. Dolayısıyla ayeti kerimeyi dindeki
Öncelikle belirtmek gerekir ki, ilk önce peygamberlikle görev-
hidayet anlamında değerlendirmenin güç olduğu, zira Hz. İb-
lendirilen, başta babası ve ailesi olmak üzere kavmiyle putlar
440
rahim’in o esnada zaten dini yaşadığı belirtilmektedir.
konusunda tartışan, çatışan ve sonuçta ateşe atılan Hz. İbra-
“Ben Rabb’ime gidiyorum.” ifadesine benzer şekilde Ankebut him’dir. Kral Nemrud tarafından tehdit edilen, bulunduğu
suresinde de “Bunun üzerine Lut ona iman etti ve: ‘Doğrusu baba ocağından bilmediği, tanımadığı yerlere hicrete mecbur
ben Rabbime (emrettiği yere) hicret ediyorum. Şüphesiz O, olan Hz. İbrahim’dir. Hz. İbrahim’in tebliğ ettiği dine inanan
441
mutlak güç ve hikmet sahibidir’, dedi.” buyrulmaktadır. Bu çok az kişiden birisi Hz. Sare, diğeri de Hz. Lut olup onlardan
ayeti kerimeyi tefsir eden müfessirler arasında, hicret eden başka inanan olmamış ve onlar birlikte hicret ederek doğ-
445
kişinin kim ve hicret edilen yerin neresi olduğu konusunda dukları topraklardan ayrılmıştır. Hz. Lut’un o zaman henüz
farklı değerlendirmeler yapılmıştır. Ayeti kerimenin başlan-
peygamber olarak Allah tarafından görevlendirildiğine ve
gıç tarafında Hz. Lut’dan söz edilmesinden dolayı hicret ede-
kendisine baskı ve şiddet uygulandığına dair kaynaklarda bir
nin o olabileceğini söyleyenler olmuştur. Seyyit Kutub böyle
malumat bulunmamaktadır. Ayrıca anlam ve konu bütünlü-
düşünenlerden biridir. O, Hz. Lut’un ticaret yapmak veya ka-
ğü açısından Ankebut suresindeki ayeti kerime ile Saffat su-
zanç sağlamak için değil sadece Rabb’ine iltica etmek, yak- resindeki ayeti celile bir bütünlük oluşturmakta, bir birinin
laşmak için hicret ettiğini söylemiştir. İbn Kesir, “Rabb’ime
442
tekrarı niteliğini taşımaktadır. Burada zikri geçen “Doğrusu
hicret edeceğim.” sözünü Hz. Lut’un söylemesinin muhtemel,
ben Rabb’ime hicret edeceğim…” (Ankebut, 29/26.) ayeti keri-
ayrıca Hz. İbrahim’in de söylemesinin mümkün olabileceğini
mesinden sonra gelen aynı surenin 27. ayeti kerimesinde de
“Ve ona İshak ve Yakup’u bağışladık…” buyrularak muhatabın
Hz. Lut değil, Hz. İshak’ın babası Hz. İbrahim olduğu, yoruma
438 Kutub, s. 12/329. ihtiyaç duymayacak açıklıkta ifade edilmektedir.
439 En’am, 6/79.
440 Razi, s. 18/622. 443 İbn Kesir, Tefsir, s. 11/6278.
441 Ankebut, 29/26. 444 Yazır, s. 5/3772.
442 Kutub, s.11/350. 445 İbn Kesir, Tefsir, s. 11/6278.