Page 178 - Microsoft Word - orjinal
P. 178
178 GÖNÜL SOHBETLERİ
Osmanlı’da Hayır Kuruluşları-1
“H erkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır. (Bu da) Allah’ın
onlara yaptıklarının karşılığını tastamam vermesi içindir.
Asla kendilerine haksızlık yapılmaz.” (Ahkâf Suresi, 19).
Osmanlı Devleti göçebe bir hayattan bir dünya devleti ortaya çıkaran
güçlü bir oluşumdur. Bu oluşumda devleti idare edenler kadar, üzerinde
yaşadığı toprakların birikimi ve devlete yön veren ilim adamlarının etki-
leri küçümsemeyecek derecede önemlidir. Söğüt ve Domaniç bölgesinden
Bilecik fethi ile başlayarak düzenli devlete geçildiğinde ortaya çıkan yeni
durumlar, ilim adamlarının yönlendirmeleri ile şekillenmeye başlamıştır.
Yanlış hatırlamıyorsan, Bilecik’te kurulan pazara mal satmaya gelen
Rumlar pazar vergisi vermek istemiş, bu tartışmalara yol açmıştır. Kendi-
lerinde böyle bir uygulamanın olmadığını gören Osmanlı’nın önünü, bil-
gisine danışılan bilim adamları “devlet, pazarda güvenliği sağlamak, in-
sanların rahat alış veriş yapmaları için gerekli hizmeti vermekle pazar
vergisini hak etmektedir” diyerek açmışlardır. Bu bilim adamlarının Sel-
çuklu geleneğinden gelen hayır hizmetlerine yönlendirmeleri sebebiyle
Osmanlı Devleti, bu gün bile eşine rastlanması zor olan hayır kurumları
oluşturmuştur.
Bugün bazıları İstanbul’da ayakta olan ve Anadolu’nun farklı yörele-
rinde de benzer amaçlarla dikilen sadaka taşları bunların en ilginçidir.
Bunlardan ayakta kalanlardan bir tanesi yaklaşık bir metre yüksekliğinde
ve otuz santim kadar çapında ortası çukur, pembe bir sütun olarak Üskü-
dar’da, Doğancılar Caddesi üzerinde kaldırımın sağ yanında yer almakta-
dır. Bu taşın dikilme amacı ise atalarımızın yardımlaşmada insanlara ver-
diği değeri ortaya koymaktadır. Bu taşların ana hikâyesi şöyledir; Maddi
durumu iyi zengin kimseler taşın yanından geçerken, semtin fakir insan-
ları için gönüllerinden kopardıkları miktarda parayı taşın üzerindeki çu-
kurluğa bırakırlarmış. İhtiyaç sahibi olan fakirler açlıklarını giderecek
kadar parayı birikmiş paranın içinden alır, geri kalanı da diğer ihtiyacı