Page 120 - Microsoft Word - orjinal
P. 120
120 GÖNÜL SOHBETLERİ
sını emrettiği çok kolay ve anlamlı bir davranış. Tebessüm, zamanla te-
ferruatlarda boğulan Müslümanların pek dikkate almadığı, unuttuğu ya da
kendilerine unutturulan belki de en önemli sünnetlerden birisi. Hz. Pey-
gamberin özelliklerini anlatan hilyelerin tamamı, Onun güler yüzlü oldu-
ğunu yazmakta, herkese gülümsediğini kaydetmektedir. O, kimi zaman
çocuklarla çocuk oluyor, kimi zaman büyüklerle şakalaşıyor, kimi zaman
eşi ile yarış yapıyor, insanlarla şakalaşıyor ve gülümsüyor. Yukarıda be-
lirttiğimiz gibi hadislerinde güler yüzlü olmayı, insanlara tebessüm etme-
yi, sadaka olarak tarif ediyor. Sadaka, bir ibadet. Allah’ın rızasını kazan-
mak için yapılan hayır ve güzellikler.
Sözlerimi internetten aldığım bir gülümseme öyküsü ile bitirmek is-
tiyorum. “Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu adamın ken-
disini daha iyi hissetmesini sağladı. Bu hava içinde geçmişte kendisine
yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı, hemen bir not yazdı
ve yolladı. Bu arkadaşının çok hoşuna gitti ve her öğlen yemek yediği
lokantada garson kıza yüklü bir bahşiş bıraktı. Garson kız ilk defa böyle
bir bahşiş alıyordu. Akşam eve giderken, kazandığı paradan her zaman
köşe başında oturan fakir adamın şapkasına da bıraktı. Adam buna çok
minnettar oldu. İki gündür boğazından aşağı lokma geçmemişti. Karnını
doyurduktan sonra, ıslık çalarak bir apartman bodrumundaki tek odasının
yolunu tuttu. Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titreşen köpek yavrusunu
görünce, kucağına alıverdi. Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu
için mutluydu. Sıcak odada sabaha kadar koşuşturdu. Gece yarısından
sonra apartmanı dumanlar sardı. Yangın başlıyordu. Dumanı koklayan
köpek havlamaya başladı. Önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman
halkı. Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını ku-
caklayıp, ölümden kurtardılar. Bütün bunların hepsi, beş kuruş bile mali-
yeti olmayan bir TEBESSÜM’ün sonucuydu...