Page 122 - Microsoft Word - orjinal
P. 122
122 GÖNÜL SOHBETLERİ
civarında maaşı Türkiye Cumhuriyeti tarafından ödenen resmi görevli
bulunmaktadır. Bu sayı Ramazan ayında 1200’lere ulaşmaktadır. Yanlış
hatırlamıyorsam 1990 yılı idi. Ürdün Vakıflar Bakanı Türkiye’yi ziyarete
geldiğinde bir Kur’an Kursu görmek istemiş, Altındağ İlçesindeki Yatılı
Kur’an Kursuna getirilmişti. Tercüman aracılığı ile 13 yaşlarında bir yav-
rumuza ne yaptığını sorduğunda hafızlığa çalıştığı şeklinde cevap almıştı.
Bu dönemde anılan kursta yaklaşık 50 civarında hafızlığa çalışan öğrenci
vardı. Kaç sayfa ezberlediğini sorduğunda da bitirmek üzere olduğu ken-
disine iletilmişti. Bunun üzerine yetkililere Türkiye’de yılda ne kadar ha-
fız yetiştiğini sorduğunda; 5000 civarında olduğu bildirilmişti. Bunun
üzerine çektiği “Süphanellah” görmeye değerdi. Sormak lazım kaç İslam
Ülkesinde nüfusa oranla böyle aşk ile Kur’anı ezberleyen bu sayıda insan
bulunur? Kaç İslam Ülkesi gerek kendi insanları, gerekse tarihi bağları
bulunan insanlar için bu kadar geniş coğrafya da din görevlisi, diplomat-
lar ve görevliler atayabilir? Hemen aklıma Mısır günlerim geldi. %20 gibi
bir oranı Hıristiyan olan bu ülkede, en kabullenemediğim soru “Müslü-
man mısın?” sorusuydu. Türkiye’nin %99’unu Müslüman olduğunu söy-
lediğimizde de şaşırıp kalıyorlardı.
Bu anlayış, İslam Coğrafyasını tanımayan, tanımaya da çalışmayan
kafalarını kumun içine gömmüş insanların anlayışıydı. El Cezire’nin ha-
beri de aynı öyle. Hala bütünüyle dünyaya açık Türkiye’yi tanımayan
veya tanımak istemeyen birilerinin yarım, yanlış ve taraflı tanıtım haberi.
Aslına bakılırsa bir karalama. Bu aynı zaman da İslam’ın da şiddetle karşı
olduğu bir uygulama. Kur’an, “Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına
düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.”
(İsra Suresi, 36) buyurarak yeterli bilgiye sahip olmadığımız konuda
susmamızı istemektedir. Yanlış bilginin yanlış yargılara sebebiyet verebi-
leceğini de ayrıca ima etmektedir.