Page 121 - Microsoft Word - orjinal

Dr. MUSTAFA BAŞ 121

Doğru Bilgi

“E
y iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse onun
doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük
edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.” (Hucurat Suresi, 6)
Bu ayet bize gerçekliği bilinmeyen bilgilerle insanlar hakkında karar
vermenin ne kadar yanlış olduğunu vurgulamaktadır. Bir konu, topluluk,
millet hakkında yargıda bulunurken söylediklerimizin doğru ve tutarlı
olması bir Müslüman ve insan olarak en önemli ilkemiz olmalıdır. Doğru-
luk, bütün dinlerde öğütlenen en önemli ilkedir. Sözde, davranışta ve iç
dünyada doğru olmak.
Bir vesile ile bir araya geldiğimiz Lübnan asıllı bir kardeşimiz bana
El Cezire Tv’sinin Türkiye ile ilgili hazırladığı bir tanıtım haberinin 4-5
sayfalık Arapça yazılı kısmını verdi. Yapılan haber için yorum yapan bazı
Arap ülkelerinden olan okuyucular gerçekten güzel şeyler yazmışlardı
ülkemiz ve milletimiz hakkında. Bağdat’tan bir Iraklı duygularını; “Türk-
lerin bulunduğu dönemde Irak’ta ne kabileler arasında, ne milletler ara-
sında, ne de din ve mezhepler arasında kavga bulunmadığını, Türklerin
kimseye farklı davranmadıkları”, Cezayir’den bir Sunusi isimli bir başka-
sı da “Osmanlıya bağlı bir devlet olmuş bir Cezayirli olarak gurur duydu-
ğunu” dile getirmekteydiler. Bu ve benzer güzel duygular dışında yapılan
haberde verilen bilgi yanlışlığı sebebiyle kabul edilemez yorumlar da bu-
lunmaktadır. Haberde, hala Türkiye’de Kur’an eğitiminin yasak olduğu,
dini hayatın üzerine de baskılar yapıldığı, evlerinde gizlice Kur’an eğiti-
mi verenlerin birkaç yıl hapis cezası ile cezalandırıldığı gibi asılsız ifade-
ler bulunmaktadır.
İslam Aleminin Türkiye’nin elde ettiği birikime ihtiyacı olduğu za-
man zaman dile getirdiğim hususlardan biridir. Türkiye, Amerika’dan
Avusturalya’ya, Almanya’dan Japonya’ya, Kıbrıs’tan Moğolistan’a kadar
çok geniş bir coğrafyada 30 kadar fazla ülke ve Türk Topluluklarına din
hizmeti verme gayreti içinde bulunmaktadır. Sadece Almanya’da 1000