Page 119 - Microsoft Word - orjinal
P. 119
Dr. MUSTAFA BAŞ 119
Tebessüm
D inin en önemli amaçlarından biri de, beyin, irade ve gönüllerde
dengeli bir birlik oluşturarak hem kendisi, hem de toplum ile
barışık insanlar ve bu insanlardan meydana gelen toplumu oluşturmaktır.
Böyle bir toplum ancak, pozitif yanları ortaya çıkmış, etrafına da pozitif
enerji verebilen kişilerle meydana gelebilir. Bu kişilerin yüzlerinde de
pek tabii olarak gülümseme, iyi niyet ve hoş görü hakimdir. Kur’an ayet-
lerine baktığınızda Allah bize “Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden gö-
nül kırma gelen bir sadakadan daha hayırlıdır...” (Bakara, 2/263) buyura-
rak insanlara karşı bir davranış ölçüsü koymaktadır. Hz. Peygamberin
hadislerine bakıldığında da insanlara gösterilecek olan basit bir tebessü-
mün bile sadaka, sevap kazanmak için bir araç olduğu bildirilmektedir. .
Genel olarak incelendiğinde ya yaşadıkları zor şartların getirdiği et-
ken veya aldığı ciddiyet eğitimini yanlış algılamasından İslam toplumu-
nun çok az yapabildiği şeydir insanlara bir gülümsemede bulunmak. Gü-
lümseme, aslında iç dünyamızdaki barışıklığın, yaşanılan güzelliklerin
dışa vurumudur. Selamlaşma gibi! Peygamberimiz selamı aramızda yay-
mamızı emrederken, Müslümanların bir birinden güven duyan, karşısın-
dakine en az kendisini de kendi kadar güvenilen biri görmesini sağlayan
bir şifre olduğunu bize anlatmaktadır. Bu şekilde pozitif duyguların üstün
olması ile bir birine bağlı ve güvenen bir toplumun oluşacağını vurgula-
maktadır. Yine o (sas), bir başka hadisinde de “güler yüzle selam verin”
diyerek barışık olmanın simgesi selamı da, kuru bir ifade ile olmaktan
çıkarıp, yürekten bir tebessümle süslememizi öğütlemektedir. Evinize
gittiğinizde size gülücük saçan çocuklarınızın varlığı sizi rahatlatmaz mı?
Eşinizin yüzü asık olduğunda sizi strese sokmaz, kafanızda farklı düşün-
celeri oluşturmaz mı? Bir yere gittiğinizde karşınızdaki insanın güler yü-
zü sizi rahatlatmaz mı? İşinizi yapmasa bile size güler yüzle davranan kişi
hakkında olumlu sözler etmez miyiz? Bir tebessüm nelere kadir değil ki?
Tebessüm, Hz Peygamberin en çok yaptığı ve ümmetine de yapma-