Page 68 - hz_musa

Hz. MUSA 67

ne araştırmaya başlar. Hz. Musa’nın ablası Meryem onların
çocuğu emzirmek üzere bir süt annesi arayışına çıktıklarını
görünce; “Ben size çocuğun bakımını üstlenecek birini bula-
202
203
yım mı?” diyerek bebeğe iyi bakacak ve iyi davranacak bir
sütanne bulabileceğini söyler. Onun bu ifadeleri ve sergilediği
tavır Firavun ailesinin adamlarını kuşkulandırır ve onun sor-
gulanmasına sebep olur. Haman, Meryem’in sözlerinden ço-
cukla onun arasında bir yakınlık olduğunu hisseder; “Bu kadın,
204
bu çocuğu ve ailesini biliyor, yakalayın bunu gerçeği söylesin.”
deyince Meryem çocuğun kardeşi olduğunu söylemez. O, sü-
tanne görevi almak isteyenlerin kral ailesine yakınlaşarak bir
yarar ummalarından dolayı böyle bir ifade kullandığını söy-
205
leyince serbest kalır. Firavun’un hanımının da onaylaması
üzerine o, süt anne olarak önerdiği kimseyi getirmekle görev-
lendirilir. Meryem onlara hiçbir şey hissettirmeden annesine
haber verir. Annesi bu haberi alınca çok sevinir. Kaynaklarda
çocuğun annesine mi yoksa annesinin çocuğa mı geldiği konu-
su çok açık olmamakla birlikte, muhtemelen anne çocuğunun
yanına saraya getirilir. Çocuk orada annesinin kokusunu alır
206
ve kendisine sunulan memeyi hemen emmeye başlar.
Bu duruma şahit olanlar çok sevinir ve derhal Firavun’un ha-
nımına haber verirler. Asiye çocuğun süt emdiğini görünce çok
mutlu olur ve onu emziren kadına da saray içindeki konum ve
etkisini, çocuk ve kendisine sunacağı imkanları anlatır. Çocu-
ğun sarayda tutularak eğitilmesini, sütannenin kim olduğunu
bilmeden onun sarayda çocuğun yanında kalarak emzirmesi-
ni ister. Fakat o, “Sana çocuğunu geri getireceğiz” ilahi vadini
hatırlayarak, ailevi sorumluluklarını gerekçe gösterip onun
bu teklifini kibarca reddeder. Asiye’nin kabul etmesi halinde
202 Sabunî, 11. Fasikül, s. 29; Süleyman Ateş, Kur’an-ı Kerim ve Yüce Meali,
İstanbul, Tarihsiz, s. 313.
203 Taha, 20/40; Ayrıca bk. Kasas, 28/12.
204 Ebussuud, s. 6/500; Mutavi’, s. 21.
205 Mahmud, s. 231.
206 Zemahşerî, s. 5/22; İbn Kesîr, Kasas, s. 261-262; Vehbi, s. 10/4073-4074;
Sabunî, 11. Fasikül, s. 29; Mutavi’, s. 21-22; Mahmud, s. 231.