Page 29 - hz_musa
P. 29

28  Prof. Dr. Mustafa ERDEM



           Bu süreçte onların çocukları arasında sadece nüfus artmaz,
           ahlaki bozukluklar, azgınlıklar, fitne fücur toplumsal düzene
           zarar vermeye başlar. Mısır yönetiminin onlara yönelik aldığı
           kararlar ve uyguladığı tedbirler toplumsal barışa, huzur ve re-
           faha katkı sağlamaz ve onlar şerrinden ülkeyi kurtarabilmek
           için daha ağır tedbirler almaya zorlar. 45
           İlerleyen  yıllarda  Hz.  Yusuf’un  Mısır  için  önemini  bilmeyen
           kral, kendileri için olumsuzluklar içeren bu duruma engel ol-
           mak adına bazı tedbirler alarak harekete geçer ve onlara köle
           muamelesi yaparak ağır işlerde çalıştırmaya başlar. İsrailoğul-
           ları Hz. Yusuf’tan sonra yaklaşık üç asır bu ağır şartlarda ya-
                               46
           şam mücadelesi verir.  İsrailoğullarının Mısır’dan ayrılıncaya
           kadar toplam kalma süreleri dört yüz, dört yüz otuz yıl olarak
                          47
           belirtilmektedir.  Bunun Hz. Yusuf’un babası ve kardeşlerini
           Mısır’a çağırmasından sonra üç asır olduğunu söyleyenler de
           vardır. Bu durumda Hz. Yusuf’un çocuk denilebilecek bir yaşta
           Mısır’a geldiği düşünülürse onun babası ve kardeşleri oraya
           gelmeden önce yüz yıldan fazla yaşadığı anlaşılmaktadır.

           İbn Kesîr’in yeryüzü halkının en hayırlıları dediği İsrailoğulla-
           rı bu sürede köleleştirilmiş ve çeşitli baskı ve zulümlere ma-
           ruz kalmıştır. 48













           45    Sabir Taayme, Benu İsrail, Beyne Nebei’l-Kur’an’il-Kerim ve Haberu’l-Ah-
               di’l-Kadim, Beyrut, 1984, s. 180.
           46    İbn şerif, s. 98; Baş, s. 43-44; Adam, Hz. Musa, 29.
           47    Zemahşerî, s. 2/928; İbn Kesîr, Ebu’l-Fida İmadüddin İsmail b. Şihabiddin
               Ömer, Tah. Muhammed Ahmed Abdulaziz, Kasasu’l- Enbiya, Beyrut, 1985,
               s. 303; Harman, Musa, s. 31/209.
           48    İbn Kesîr, Kasas, s. 258.
   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34