Page 32 - hz_musa
P. 32
Hz. MUSA 31
mış; üç yüz yirmi yıl hiçbir sıkıntı görmemiştir. Bu süre zarfında
sancı, açlık ya da humma gibi bir sıkıntı yaşamış olsaydı, Rab’lık
58
iddiasında bulunmazdı.” Bir insanın bireysel olarak sıkıntı
yaşamamış olması, onun insan üstü bir varlık olduğu anlamı-
na gelmemelidir. Nitekim insan ölümlü bir varlıktır. Onun psi-
kolojik özellikleri ve duygusal yönü de bulunmaktadır. Oysa
ilah olan bir varlığın bu tür insani zaaflarının olmaması ge-
rekmektedir.
Rivayete göre Mısırlıların yönetiminde İsrailoğulları, Hz. Yu-
suf döneminde yaşadıkları rahatı kaybetmiş ve esir gibi uy-
gulamalara maruz kalmaya başlamıştı. Onlar kendi içlerinde
çeşitli guruplara ayrılmış, bir kısmı büyük yapıların yıkım ve
yapım işlerinde kullanılmak üzere dağlardan kayaları yonta-
rak taşımış, bir kısmı kerpiç, tuğla ve kiremit kesmiş ve pi-
şirmiş, doğramacılık, demircilik vb. ağır işlerde çalıştırılmış,
güçsüzler ve çalışamayacak durumda olanlara ağır vergiler
yüklenmiştir. Bunun yanında erkek çocuklar öldürülmüş, kız
ve kadınları öldürülmeyerek akla hayale gelmedik işkence ve
59
uygulamalara tabi tutulmuştur. Birbirinden ayrı on iki kabi-
le halinde yaşayan İsrailoğulları bu baskı ve şiddet ortamın-
dan, esir hayatından kurtulup dedelerinin kadim yurtları olan
Ken’an diyarına gitmek istemiş fakat bir türlü Firavunların
elinden kurtulamamış, Mısır’dan çıkamamıştır. 60
Vehbi Efendi Kasas suresi 4. ayeti kerimesinde Firavun’la ilgili
ifade buyrulan kötü özellikleri şu dört gurupta toplamaktadır:
• Yeryüzünde kibirlenmesi; kendini Tanrı ilan edecek kadar
güçlü hissederdi.
• Emellerine ulaşabilmek için halkı sınıflara ve guruplara
ayırması; onların kendine karşı güç birliği yapmasını engel-
58 Zemahşerî, s. 2/946.
59 Taberî, s. 1/387; Zemahşerî, s. 5/8; Razî, Tefsir, s. 11/23; Yazır, s. 1/346-
347.
60 Ahmet Cevdet Paşa, Kasas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa, İstanbul, 1976, s.
1/28-29.