Page 174 - hz_musa
P. 174
Hz. MUSA 173
649
olarak Firavun’dan korktuklarını belirtmiştir. Cenab-ı Allah
her hal ve şartta onlarla beraber olduğunu, söylenenleri duy-
duğunu, yapılanları gördüğünü, yapılacak olanları bildiğini
hatırlatmış, yardım ve desteğini esirgemeyeceği güvencesini
vermiştir.
Ayeti kerimelerde Firavun’un ruh hali, onun azgınlaştığı, had-
dini aştığı, bu yüzden uyarılması gerektiği bunun nasıl olaca-
ğıyla ilgili metotlar belirtilmiş, onun düşünüp aklını başına
devşirmesi, korkup kendine gelmesi bakımından evrensel
bir tebliği metodu ve herkes için gerekeli bir yöntem olarak
650
yumuşak ve tatlı bir dil kullanılması tavsiye edilmiştir. Ay-
rıca Cenab-ı Allah gerek Firavun’un gerekse Hz. Musa ve Hz.
Harun’nun bütün yaptıklarını gördüğünü işittiğini ve bildiğini
hatırlatılarak, yapacakları bu tebliğ faaliyetinde onları yalnız
bırakılmayacağını, bizzat Kendisi tarafından korunup kollana-
caklarını, destekleneceklerini belirtilmiştir. Böylece daha önce
Taha suresi 20/24. ayeti kerimenin tekrarı mahiyetinde Hz.
Harun’u da bu sorumluluğa dâhil ederek ona: “Seni Kendime
elçi olarak seçtim. Şimdi sen ve kardeşin, verdiğim mucizelerle
yola çıkın ve tebliğ görevinizde sakın gevşek davranmayın. Fi-
ravun’a gidin. Çünkü o iyice azdı. Fakat ona yumuşak sözle, tatlı
dille hitap edin belki düşünüp aklını başına toplar, ya da içine
bir korku düşer.... Siz ona gidin ve deyin ki: ‘Biz sana Rabbinden
gelen iki elçiyiz, artık İsrailoğulları’nı bizimle gönder, onları öz-
gür bırak, onlara eziyet etme. And olsun ki biz sana Rabbinin
verdiği bir mucize getirdik. Bil ki selamete erecek olanlar doğru
yoldan gidenlerdir. Çünkü peygamber olarak bize, Hakkı yalan
sayıp ondan yüz çevirenlerin azaba çarptırılacakları vahyolun-
651
du.” şeklinde neleri, nasıl söyleyeceklerini belirtmiştir.
649 İbn Kesîr, Kasas, s. 278; Hicazi, s. 4/31.
650 Mahmud, s. 249-250. İslami tebliğ metodu olarak bk. Yusuf, 12/108; Nahl,
16/125; Ahzab, 33/39.
651 Taha, 20/41-48; Ayrıca bk. Şuara, 26/16.