Page 173 - hz_musa
P. 173

172  Prof. Dr. Mustafa ERDEM


           mişler. Aynı sıralarda Mısır’da Harun’a giderek peygamberlikle
                                                              646
           müjdelemiş, böylece Harun Musa’yı beklemeye başlamış.”
           Hz. Musa, ilahi mesajı aldıktan sonra Sina bölgesinden ayrıla-
           rak doğrudan Mısır’a geri dönmüş ve ailesiyle buluşmuştur.
           Rivayete göre onlar akşam yemeği yerken Hz. Musa yanları-
           na girmiş, aynı sofraya oturmuş ve onlarla tanışmıştır. Sonra
           Hz. Harun’a hitaben; “Allah, peygamber olarak ikimizi birlikte,
           Allah’a kulluk etmesini tebliğ etmek için Firavun’un yanına git-
           mekle görevlendirdi. Kalk gidelim.” demiştir. Bunun üzerine o,
           işittim ve itaat ettim diyerek onun ilahi buyruk olan teklifini
           kabul etmiştir.  Fakat anneleri Firavun’un onları öldüreceğin-
           den endişe ederek kaygılarını belirtmişse da onlar iki kardeş/
           iki peygamber ilahi buyruğu yerine getirmek üzere geceleyin
                               647
           Firavun’a gitmişlerdir.

           İki Peygamber Firavun’un Sarayında

           Cenabı Allah Hz. Musa ve Hz. Harun’a Firavunla karşılaştıkla-
           rında nasıl davranacaklarını şöyle öğretmiştir: “Fakat ona yu-
           muşak sözle, tatlı dille hitap edin. Belki düşünüp aklını başına
           toplar, ya da içine bir korku düşer. Musa ve kardeşi, ‘Rabbimiz!’
           dediler. ‘Korkarız ki o aşırı giderek bizi cezalandırır veya daha
           da azgınlaşır.’ Allah ‘Hiç korkmayın!’ dedi. ‘Çünkü Ben daima
           sizinle beraberim, konuştuklarınızı işitiyor, olup bitenleri görü-
           yorum.
                 648

           Korkaklık insanın yaratılışından gelen bir özellik olması dola-
           yısıyla, zalim ve zorba kimselerden korkmak, Cenab-ı Allah’a
           tevekkül etmeye, amaca ulaştırıcı sebep ve yollara sarılmaya
           aykırı değildir. Bu sebeple Hz. Musa ve kardeşi Hz. Harun, ken-
           dileri için hayati tehditler oluşturan bu emir karşısında doğal

           646   Vanî, s. 338.
           647   Taberî, s. 1/403-404; İbn Kesîr, Kasas, s. 279.
           648   Taha, 20/44-46.
   168   169   170   171   172   173   174   175   176   177   178