Page 20 - Hz_ibrahim
P. 20

18  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                                                                                                    Hz. İBRAHİM  19



           değerleri ve tevhit mücadelesi olarak Yahudilik ve Yahudi ta-                 Filistin bölgesiyle sınırlı tutulmasına karşılık, İslami kaynak-
           rihinin de önüne geçmiştir. Bu bağlamda Kur’an-ı Kerim’de                     larda Hz. İbrahim, eşi Hz. Hacer ve oğlu Hz. İsmail’in Mekke
           Hz. İbrahim’in tevhit mücadelesinden söz edilirken özellikle                  hayatı üzerinde özellikle durulmuştur. Bu dönemde onların
           akli  deliller  kullanılarak,  yıldızlara  ve  putlara  tapınma,  in-         yaşadıkları sıkıntılar, acılar ve zorluklar hatırlatılmış, Hz. İb-
                                             9
           sanın ilah olamayacağı hususu, şirk  ve ölülerin diriltilmesi                 rahim’in oğlunu kurban hadisesine, Kâbe’nin yapımına ve hac
           konuları özel olarak ele alınmıştır. Onun insanları hidayete                  ibadetine özel yer verilmiştir.
           yönlendiren bir peygamber olduğu, peygamberlerin özel sı-                     Hz.  İbrahim’in  hayatı,  doğumundan  itibaren  mücadelelerle
           fatlarından olan doğruluk ve korunmuşluk olgusunun onun                       geçmiştir. İnsanların yıldıza, aya, güneşe ve onların temsilcisi
           şahsında bizzat teşekkül ettiği ve bu mücadelede sapkın, az-                  durumunda bulunan putlara taptığı, şirkin en etkin ve acıma-
           gın ve zalimlerin kendisine zarar veremeyeceği, ateşe atıldığı                sız hüküm sürdüğü bir coğrafyada tevhit mücadelesinin tem-
           zaman onlara gösterilmiştir.                                                  silcisi olmuştur. O, inanç değerleri konusunda önce babasıyla
                                                                                         mücadele  etmiş,  sonra  kavmiyle  tartışmalar  yapmış,  daha
           Hz. İbrahim’in peygamberlik görevini yerine getirirken yaşa-
                                                                                         sonra da kendisini tanrı ilan eden o zamanın kralına karşı
           dığı zorlukları aşmak amacıyla yaptığı seyahatler, onun ha-
                                                                                         tevhit inancını savunmuştur. Verdiği bu tevhit mücadelesin-
           yatının ve tevhit mücadelesinin çok önemli bir kesitini oluş-
                                                                                         de canını ortaya koymuş, vatanından baba ocağından hicrete
           turmuştur. Tevrat’ta hiç yer verilmemesine ve bütün olaylar
                                                                                         mecbur kalmış, inandığı değerler uğruna her türlü riski göze
                                                                                         alarak diyar diyar dolaşmıştır.
           9    Şirk: Sözlükte, ortak olmak, ortaklık, ortak koşmak anlamlarına gelmekte-
              dir. Terim olarak; Allah’ın zatında, sıfatlarında, fiillerinde veya O’na ibadet
                                                                                         Hz.  İbrahim  nefsiyle,  babasıyla,  içinde  yaşadığı  toplumla,
              edilmesinde ortağı, dengi yahut benzerinin bulunduğuna inanmaktır. Şirke
              inanan kimseye müşrik denmektedir. Çok tanrılı dinlerde ilahi varlığı tem-  eşleriyle, oğluyla denenmiş, bütün bu sınavlardan başarıyla
              sil ettiğine inanılan obje ve figürlere tapmaktan ibaret olan putperestlik de
                                                                                         geçmiş, Allah’ın dostu (Halilullah) sıfatını almıştır. O, ateşlere
              şirk kavramı içinde yer almaktadır. İslam kaynaklarına göre putperestlik
              Hz. Nuh’tan önce başlayarak insanlık tarihinin tamamında ve coğrafyanın    atılmış, yeri gelmiş uzun yıllar mahrumiyetin acılarını yaşa-
              her yerinde devam etmiştir. Putperestlik, hemen hemen bütün peygam-        dıktan sonra Cenab-ı Allah’ın lütfettiği oğlunu kurban etmek
              berlerin tevhit inancını tebliğ ederken mücadele ettiği batıl inanış ve uygu-
                                                                                         üzere yere yatırmış, Rabb’inden rüyasında aldığı talimatı uy-
              lamalar olarak karışımıza çıkmaktadır.
              Kur’an-ı Kerim’de şirk kavramı aynı kökten türeyen isim ve fillerle birçok   gulama konusunda uyanıkken ahdine sadık kalmıştır.
              ayeti kerimede geçmektedir. İslam tek Allah inancını tebliğ eden bir din
              olup, Kur’an-ı Kerim’de O’nun varlığı ve tekliği birçok ayeti kerimede ifa-  Hz. İbrahim, Hz. Nuh’tan sonra gönderilen ikinci büyük pey-
              de edilirken, herhangi bir varlığın O’nun ulûhiyetine ortak koşulmaması,   gamber olarak bilinmektedir. O, peygamberlerin babası,  nebi
              sadece O’na kulluk edilmesi, ancak O’dan yardım istenmesi ve O’na sığı-
                                                                                         ve  resullerin  şeyhi,  mücahitlerin  imamı,  salihlerin,  ibadet
              nılması, şefaatin ancak Allah’tan beklenmesi ve O’nun izniyle gerçekleşe-
              ceğine  inanılması  emredilmektedir.  Müşrikler/putperestler,  Allah  inancı   edenlerin  ve  şükredenlerin  en  önde  gelenlerinden,  fazilet-
              bulunmasına rağmen kendilerini Allah’a yaklaştırdıkları veya onlara Allah
                                                                                         lerin ve güzelliklerin kendisinde toplandığı bir kimse olarak
              katında şefaatçi olacağına inandıkları için putlara tapmakta, onlar bu batıl
              inançlarını savunmak için atalarının da aynı yolu izlediğini söyleyerek bu   tanınmaktadır. O, Yüce Allah’ın kendisine rızık olarak verdik-
              konuda masum ve haklı olduklarını iddia etmektedir.
                                                                                         lerini yine O’nun kullarıyla paylaşan, konuksever birisi olarak
              İslam inancına göre şirk, Cenab-ı Allah’ın affetmediği en büyük günahtır.
                                                                                         “Ebu’d-Dayf/Misafir babası” unvanını alan, insanlık tarihinin
              (Mustafa  Sinanoğlu,  “Şirk”,  TDV  İslam  Ansiklopedisi,  İstanbul,  2010,  s.
              39/193-198.)                                                               övünç kaynağı bir peygamber olarak anılmaktadır.
   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25