Page 195 - Microsoft Word - orjinal
P. 195

SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ                195

              Dinin günah saydı÷ı eylemler konusunda kastın açıklaması böyle-
           dir. Hukuki iúlemlerde, sadece kasıt, kiúinin iç dünyasıyla ilgili olup,
           nazar-ı itibara alınmaz. Çünkü  kasıt bilinmemektedir ve sahibinin
           bundan vazgeçmesi mümkündür. Dolayısıyla bütün aúamalarında gizli
           kaldı÷ı müddetçe, kiúi sadece kastından dolayı sorumlu tutulamaz ve
           uygulamaya dökülmedikçe bunun hiçbir de÷eri yoktur. 63
              Fiilin hükmü, kendinden amaçlanan úeye göredir. Bir hadis-i úerif-
           te “Ameller  niyetlere göredir. Herkese ancak niyet etti÷i vardır”
                        64
           buyurulmuútur.  Bundan dolayı eylemler, amaçlarla irtibatlandırıl-
           mıútır. Mecelle’nin ikinci küllî kâidesinde; “Bir iúten maksat ne ise
           hüküm ona göredir. Yani bir iú üzerine terettüp edecek hüküm ol
           iúten maksat ne ise ona göre olur” denilmektedir. 65
              Örne÷in bir kiúinin, buluntu eúyayı, sahibine iade etmek niyetiyle
                                                                 66
           alması helâldir. Kendisi için alması ise gasp hükmündedir.  Her iki
           durumda da fiil aynı olmakla birlikte amaç farklı oldu÷u için hüküm-
           leri farklı olmuútur.

              B. Niyet ve Zâhir
              “øúler maksatlarına göredir” kâidesi gere÷ince, niyet ve zâhirin
           farklı oldu÷u durumlarda, niyet bilinebiliyorsa, hüküm niyete göre
           verilir. Keza sözün manası, lafzından farklı olursa, lafza de÷il, manaya
           itibar edilir. Mecelle bu prensibi, akitlerin yorumlanması ba÷lamında
           úöyle benimsemiútir: “Akitlerde mânâ ve amaca itibar edilir, lafızlara


           63  Günümüz cezâ hukukunda, sadece niyetten dolayı ceza yoktur. Aksine cezalandır-
             mak için, niyetin uygulamaya baúlanması gerekir. Bu da, tam olarak niyeti gerçek-
             leútirmek veya yerine getirmeye çalıúmakla olur.
           64  Hadis, Kütüb-i Sitte’de rivâyet edilmiú olup, Buhârî’nin birinci hadisidir. Hadisin
             devamı úöyledir: “Kim, bir dünyalık elde etmek veya bir kadınla nikâhlanmak için
             hicret ederse, hicreti bunlar içindir.” Ayrıca bu hadis farklı ifadelerle de rivâyet
             edilmiútir: “Ameller niyetlere göredir. Herkese ancak niyet etti÷i vardır. Kim Allah
             ve Resulüne hicret ederse, onun hicreti Allah’a ve Resulüne’dir. Kim de, bir dünya-
             lık elde etmek veya bir kadınla nikâhlanmak için hicret ederse, hicreti bunlar için-
             dir.”
           65  es-Subkî, bu kuralı, Cemu’l-Cevâmi‘ adlı  eserinde, Kâdî Hüseyin el-Merverrudî
             tarafından fıkhın temelleri olarak zikredilen dört kâideye ilave olarak koymuútur.
             Bkz. es-Subkî,  Cemu’l-Cevâmi‘, (el-Mahallî,  ùerhu Cemi’l- Cevâmi‘, el-Bennânî
             Haúiyesi ile birlikte), c. II, s. 373.
           66  Mecelle, md. 769.
   190   191   192   193   194   195   196   197   198   199   200