Page 14 - Microsoft Word - orjinal
P. 14

14                          GÖNÜL SOHBETLERİ

                            ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ı zikrederler ve göklerin ve
                            yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) “Rabbimiz, sen bu-
                            nu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru.”(Al-i
                            İmran Suresi, 191), “Üzerlerindeki göğe bakmıyorlar mı? Biz, onu nasıl
                            bina ettik ve onu nasıl süsledik? Onun hiçbir çatlağı yok. Yeri de (nasıl)
                            döşeyip-yaydık? Onda sarsılmaz dağlar bıraktık ve onda ‘göz alıcı ve iç
                            açıcı’ her çiftten (nice bitkiler) bitirdik. (Bunlar,) ‘İçten Allah’a yönelen’
                            her kul için ‘hikmetle bakan bir iç göz’ ve bir zikirdir. Ve gökten müba-
                            rek (bereket  ve rahmet yüklü) su indirdik; böylece onunla bahçeler ve
                            biçilecek taneler bitirdik. Ve birbiri üstüne dizilmiş tomurcuk yüklü yük-
                            sek hurma ağaçları da.” (Kaf Suresi, 6-10), “Bakmıyorlar mı o deveye;
                            nasıl yaratıldı? Göğe, nasıl yükseltildi? Dağlara; nasıl oturtulup-kuruldu?
                            Yere; nasıl yayılıp-döşendi?” (Gaşiye Suresi, 17-20)

                                Kur’an’ın yüklü olduğu ve okunduğunda elde edilecek olan bilgileri
                            Tirmizi, Allah’ın Arslanı Hz. Ali’nin rivayetiyle Hz. Peygamber’den şöy-
                            le nakletmektedir; “Kur’an’da sizden önce yaşayanların ve sizden sonra
                            gelecek olanların haberleri vardır. Onda aranızda doğabilecek problemle-
                            rin hükümleri vardır. O, şaka değil, en son sözdür. Onu terk eden her zor-
                            bayı Allah perişan eder. Onun dışında  bir yerde gerçek  arayanı Allah
                            sapkınlığa terkeder. O, Allah’ın sağlam ipidir. O, hikmetle dolu bir hatır-
                            latmadır. O, sırat-ı müstakimdir. Onunla oluşan istekler şaşmaz. Onunla
                            konuşan diller dolaşmaz. Onunla uğraşan alimler ona doymaz. Onu sü-
                            rekli okuyup, tekrar edenler bıkmaz. Onun harikalıkları tükenmez. Onun-
                            la konuşan doğru konuşur. Ona göre davranan karşılığına ulaşır. Onunla
                            hükmeden adaletle hükmetmiş olur. Ona çağıran, doğru yola  çağırmış
                            olur.”
                                Kısacası Kur’an, bilim ve öğrenmeyi teşvik eden, bilimsel araştırma
                            yapan İslam Bilginlerinin önünde onların ufuklarını açan, bilimsel çalış-
                            malarına temel oluşturan önemli bir kaynaktır. Tarihe bakıldığında batı-
                            nın aydınlanmasının temelinde de, Kur’an’ın yönlendirdiği büyük İslam
                            Bilginlerini ve Üniversitelerini görmek mümkündür.
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19