Page 105 - Microsoft Word - orjinal
P. 105
Dr. MUSTAFA BAŞ 105
Kutsallığın Dokunulmazlığı
S
BS Televizyonunun Hint Filmleri kuşağında yayınladığı bir filmi
seyrettim. 1800’lü yılların Hindistan’ında geçiyordu. Hint Kıta-
sının alt taraflarını işgal etmiş olan İngilizler’in komutasında kendi halkı-
na karşı askerlik yapan Müslüman, Hindu, Sih askerler ve bunların ara-
sında öne çıkmış olan Mangal PANDEY isimli bir askerden bahsediyor-
du. İngiliz Ordusunda itaatkâr bir asker olarak kendi insanlarına saldıran,
onları işgali kabule zorlayan bu askerlerin bir anda yan yana kurşun sık-
tıkları komutanlarına ve idarelerine karşı ayaklanmalarıydı ana konu. Se-
bep ise kutsalı hafife almaktı. İçerisine barut koyulan kartuşlardı ana
problem. Kartuşlar İngiltere’de kâğıttan yapılarak gönderilmekteydi. Bu-
nun pahalı olması üzerine o dönemde Hindistan’ı İngiltere adına yöneten-
ler hayvani maddelerden Hindistan’da daha ucuza kartuşlar yaptılar ve
bunları askere verdiler. Kartuşların domuz ve inekten elde edildiği dedi-
kodusu üzerine Mangal Pandey, komutanlara ineğin Hindular için kutsal
ve dokunulmaz olduğunu, domuza dokunmamanın da Müslümanlar için
aynı şeyi ifade ettiğini söyleyerek dedikoduların doğruluğunu sordu. De-
dikodunun yalan olduğunun söylenmesi üzerine önce kendisi, ardından da
diğer askerler kartuşları ısırarak açtılar. Dedikodularının artması üzerine
bu kartuşların yapıldığı fabrikayı gittiler. Asılı inek ve domuzları görün-
ce, kutsallarının çiğnendiğini söyleyerek direnişe geçtiler. Her iki taraf da
çok zayiat verdi. Mangal Pandey yakalanarak yargılandı. Özür dilerse
affedileceği söylendi. Ancak o, bilinerek kutsalının çiğnendiğini söyleye-
rek özür dilemedi ve asıldı. Beni en etkileyen kısmı bize saçma bile gelse,
inek etinden yapılmış bir kartuşu ısırdığı için kendisinin dinen dışlanmış
olduğunu ifade ederek yapılanlara karşı durmasıydı.
Bu hafta kutsal ile ilgili bir yaşanmış olaydan alındığı söylenen bir
filmle konuya girdim. Bilindiği gibi insanı insan yapan, toplumları top-
lum yapan kutsal değerler vardır. Bize göre çok farklı algılansa da, kişiler
kendilerini kendi kutsalları ile tanımlarlar. Bu kutsallar onlar için adeta
bir kimlik oluşturur. İnsanlar, eğer o kutsal değerlerle kendilerini tanımlı-