Page 97 - hz_musa

96 Prof. Dr. Mustafa ERDEM

kasten adam öldürmediği için işlediği bu suçun büyük günah
değil küçük günahlardan sayılabileceği üzerinde durulmuş-
tur. Hatta daha ileri gidilerek Hz. Musa’nın müdahalesindeki
temel etkenin ırk bağı olmadığı, bu tür değerlendirmelerin
yakıştırmadan ibaret olduğu ileri sürülmüş, aslında onun yap-
tığı, masumun, zayıfın yanında yer almak şeklinde bir erdem
olarak değerlendirilmiştir. 324
Bütün bu anlatılanlardan sonra Hz. Musa’nın bir Mısırlıyı öl-
dürdüğü, bundan büyük pişmanlık duyduğu, akabinde Cena-
b-ı Allah’tan bağışlanma dilediği ve duasının kabul edildiği
anlaşılmaktadır. Öldürme olayı her ne kadar fiziki olarak ger-
çekleşmiş olsa bile onun peygamberliğe giden yolda manevi/
ruhi eğitiminin bir parçası olduğu tahmin edilmektedir. Kehf
suresinde Hz. Musa ile Hızır kıssasında anlatıldığı üzere bir
genç hiç suçu olmadığı halde suçsuz yere Hızır tarafından öl-
dürülmüş, Hz. Musa peygamber olmasına rağmen onun arka-
sındaki sır perdesini aralayamamış ve bu eyleminden dolayı
325
ona tepki göstermiştir. Bu öldürme olayının bir denenme
süreci olduğu, Hz. Musa’nın yaptığı işten pişmanlık duyma-
sı, Cenab-ı Allah’tan af dilemesi beklenmiş bir daha böyle bir
yanlışlık da dahil hiçbir suçluya yardım etmeyeceğine dair
ondan söz alınmıştır. Dolayısıyla Hz. Âdem de cennette iken
326
unutarak kastı aşan bir eylem sonucu suç işlemiş ve sonra-
327
dan Cenab-ı Allah onu bağışlamıştır. Burada da ilahi proje-
nin uygulama seyri içerisinde Hz. Musa bir adam öldürmüş,
328
işlediği suç bir deneme ve Allah’ın takdiri olarak nitelenmiş
329
sonra da Cenab-ı Allah tarafından bağışlanmıştır.

324 Kur’an Yolu, s. 4/220.
325 Kehf, 18-74, 80.
326 Taha. 20/15.
327 Taha, 20/121-122.
328 Taha, 20/40.
329 Kasas, 28/16.