Page 191 - hz_musa

190 Prof. Dr. Mustafa ERDEM

senin sihrine benzer bir sihirle karşılık vereceğiz’ dedi.”
711
Firavun ve adamlarının iddialarına karşı: “Musa da onlara şöy-
le dedi: ‘Bunlar sihirdir’ diyorsunuz öyle mi? Oysa sihirbazlar
712
asla başarıya ulaşamazlar.” diyerek Firavun ve diğer yöne-
ticilerin fazla telaşlanmalarına gerek olmadığına dikkat çek-
miştir. Hz. Musa, yaptıklarının Cenab-ı Allah tarafından ken-
disine verilen mucize olduğunu, büyücülerin önemli ve ciddi
işlerde başarılı olamadıklarını, zira büyünün sırf şekille ilgili
işlerde hayal ve vehimden ibaret olduğunu, dini alanda kul-
lanılamayacağını onlara anlatmıştır. Firavun ve yanındakiler
onun bu iddialı beyanı karşısında hemen savunmaya geçmiş,
peygamberleri yalanlayanların ortak gerekçelerini dile getire-
rek: “…Sen bizi, atalarımızın bize miras bıraktığı dinden dön-
dürmek ve bu ülkede liderliğin ikinize (sen ve kardeşin Harun’a)
kalmasını temin etmek için mi geldin? Biz ikinize de asla inana-
713
cak değiliz.”
Bu ifadelerden anlaşıldığı kadarıyla; Hz. Musa, Mısırlılardan
birini öldürüp Mısır’dan çıktıktan sonra Firavun ile ilk defa
karşılaşmıştır. Kardeşiyle birlikte daha önce Firavun ve adam-
larıyla kendi aralarında gerçekleşen olaylardan dolayı kork-
muş, fakat Cenab-ı Allah’ın her zaman yanlarında olacağını,
onların söylediklerini duyduğunu ve yaptıklarını gördüğünü
düşünerek rahatlamaya çalışmıştır.

Denildiğine göre Firavun, Hz. Musa’nın mucizelerini gördük-
ten sonra çok etkilenmiş neredeyse tanrılık iddiasını bile ak-
lına getiremez olmuş, korkudan tir tir titremiştir. O, toplum
nezdindeki otoritesini zayıflatmamak ve ruh halini başkaları-
na hissettirmemek için Hz. Musa’nın yaptıklarının mucize de-
ğil sihir olduğunu ileri sürerek bu sefer çevresindekileri etki
altına almak istemiştir.

711 Taha, 20/57-58.
712 Yunus, 10/77.
713 Yunus, 10/78.