Page 69 - Hz_ibrahim
P. 69

66  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                               Hz. İBRAHİM  67



 Seyyid Kutub’a göre; bu ayeti kerimede ifade buyrulan husus   neklerde  de  görüldüğü  gibi  kemikleri  dirilten,  onu  ilk  defa
 ilahi  sanatın  sırlarını  öğretme  arzusudur.  Hz.  İbrahim  gibi   yokluktan yaratandır. Her şey yokluktan var edilmiştir. Var
 pek çok güzel ahlaki özelliklere sahip ve Yüce Allah’ın hali-  iken yok olanların sonradan yaratılması ve ayrı parçaların bir
 li sıfatını kazanan birisinden böyle bir istek gelince, Cenab-ı   araya getirilmesi çok daha kolaydır. Hz. İbrahim’in şahsında
 Allah sırlar perdesinin bir kısmını açmıştır. Bu arzu, imanın   gerçekleşen bu olayda asıl anlatılmak istenilen husus Allah
 sebata erip, istikrar kazanması, varlığı ve kemali ile alakalı   inancının her türlü şirkten temizlenmesidir. 161
 değildir. Bu istek imanın takviyesi için bir delil getirme arzu-
 su hiç değildir. Bu arzu başka bir hâldir. Onun ayrı bir zevki
 vardır. Bu, ilahi sırların ameli olarak gerçekleşmesi esnasın-
 da bizzat görmek isteğinden doğan ruhi bir arzudur. İnsan
 benliğinde tecrübenin bahşettiği zevk, gayba iman etmenin
 verdiği zevkten farklıdır. İbrahim Peygamber sadece kudret
 elinin faaliyet hâlini müşahede edip, o sırlar âleminin zevki-
 ne ulaşarak rahatlamayı arzulamaktadır. Yüce Allah İbrahim
 Peygamberin gönlündeki bu şek ve arzuya karşılık verdi. Ona
 doğrudan  doğruya  zatına  mahsus  olan  bir  tecrübeyi  ihsan
 etti. Böylece İbrahim (as), ilahi sırların gözünün önünde nasıl
 gerçekleştiğini bizzat müşahede etti. Bu sır kâinatımızda her
 an gerçekleştiği hâlde insanlar onun içeriğini gerçekleştikten
 159
 sonra anlarlar. Bu sır, hayat bahşedilme sırrıdır.
 Sonuçta Yüce Allah ahirette olacak olan yeniden dirilme ola-
 yının  nasıl  gerçekleştirdiğini,  dünyada  iken  kabul  etmeyen
 veya bu konuda tereddütleri bulunan kimselere peygambe-
 rini  de  şahit  tutarak  göstermiştir.   160   Dipnota  aldığımız  ör-


 159    Kutub, s. 2/68-69.
 160
   Kur’an-ı Kerim’de ölüm ve dirilme ile ilgili şöyle bir örnek daha verilmek-     Hz. İbrahim’in şahsında tartışılan yeniden dirilme konusu, Hz. Peygamber za-
 tedir: “Yahut görmedin mi o kimseyi ki, evlerinin duvarları çatıları üzerine çök-  manında da tartışılmıştır. Öldükten sonra dirilmeyi inkâr eden Übey b. Halef
 müş (altüst olmuş) bir kasabaya uğradı: ‘Ölümünden sonra Allah bunları nasıl   çürümüş bir kemik alıp elinde ufaladıktan sonra Resulullah’a dönerek “Allah’ın
 diriltir acaba!’ dedi. Bunun üzerine Allah onu öldürüp yüz sene bıraktı; sonra   bu  çürümüş  kemikleri  tekrar  dirilteceğine  mi  inanıyorsun?”  dedi.  Resulullah
 tekrar diriltti. . Ne kadar kaldın? dedi. ‘Bir gün yahut daha az.’ dedi. Allah ona:   (sav) “Evet, seni diriltecek ve cehenneme sokacak.” diye cevap verdi. Bunun üze-
 ‘Hayır, yüz sene kaldın. Yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamıştır. Eşeği-  rine şu ayeti kerimeler nazil oldu: “İnsan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık.
 ne de bak. Seni insanlara bir ibret kılalım diye (yüz sene ölü tuttuk, sonra tekrar   Bir de bakıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş. Kendi yaratılışını unutarak bize
 dirilttik). Şimdi sen kemiklere bak, onları nasıl düzenliyor, sonra onlara nasıl et   karşı misal getirmeye kalkışıyor ve: ‘Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek? diyor.
 giydiriyoruz’ dedi. Durum kendisince anlaşılınca: ‘Şimdi iyice biliyorum ki Allah   De ki: Onları ilk defa yaratmış olan diriltecek. Çünkü O, her türlü yaratmayı gayet
 her şeye kadirdir.’ dedi.” (Bakara, 2/259.)  iyi bilir.”(Yasin, 36/77-79)
             161    Mahmud, s. 137-138.
   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74