Page 57 - Microsoft Word - orjinal
P. 57

SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ                 57

           nında 30/650 senesinde, tek bir kırâat üzerine toplanmıútı; fakat hadis-
           ler, bu  úekilde de÷ildi.  Hz. Ömer, insanların Kur’an-ı Kerîm’i terk
           ederek hadise yönelmelerinden korktu÷u için, sünnetin bir araya geti-
           rilmesinden kaçınmıútır.
              Daha sonra, Emevî halifesi Ömer b. Abdülaziz, 2/8. asrın baúla-
           rında sünneti toplamaya çalıútı. Ebû Bekir b. Hazm’a hadis olanları
           araútırması ve yazması konusunda bir mektup yazdı. “Zira âlimlerin
           gitmesi ve bu ilmin sona ermesinden  korkuyordu”. Ancak,  Ömer b.
           Abdülaziz, hadislerin toplanmasından önce vefat etti÷inden, bu gaye-
                         75
           sine ulaúamadı.  Aynı úekilde, muâmelât hükümleri, bir kanun halin-
           de toplanmadı. Bunun sonucu olarak da, hükümlerde, içtihat ve görüú-
           lerde ihtilâflar ortaya çıktı.



              1. øbn Mukaffa‘ ile Ebû Ca‘fer el-Mansûr’un Çalıúmaları
              Abdullah b. Mukaffa‘ (ö. 144/761) øran asıllı, güçlü bir yazardır.
           ølimde, edebiyatta ve belagatta úöhret bulmuú; Farsça’dan Arapça’ya
           yaptı÷ı tercümesiyle meúhur olmuútur. 76
              øbn Mukaffa‘, Abbasî döneminin baúlangıcında, mezhepler konu-
           sunda bir anarúi sezinlemiú ve Halîfe Ebû Ca‘fer el-Mansûr’a yazdı÷ı,
           Risâletü’s-Sahâbe adlı mektupta görüúlerini ifade etmiútir. Bu mektu-
           bunda, içtihattaki anarúinin ve hükümlerdeki ihtilâfların zararlarını,
           ülkenin her yerinde uygulanmak üzere tek kanunun yürürlü÷e konul-
           masının yararlarını açıklamıú; kanunların, Kitap ve Sünnet’ten alınma-
           sı, nassın bulunmaması halinde adâlet ve ümmetin maslahatına uygun
           olarak yapılan içtihattan çıkarılması gerekti÷ini belirtmiútir.
              Risâle’de geçen bu anlamdaki bazı örnekler úöyledir: “Devlet baú-
           kanının dikkatine sunulması gereken bir konu da, bu iki úehir ve dı-
           úındaki di÷er úehir ve bölgelerde uygulanan farklı hükümlerin büyük
           ihtilâflara yol açmasıdır. ùayet devlet baúkanı, bu farklı hükümlerin
           kendisine bir rapor halinde sunulmasını, raporda her grubun hadise
           veya kıyasa dayalı delillerini sunmasını emrederse, bunları inceler, her
           biri için kendi kararını verir ve buna muhalif kararlar almayı yasaklar.

           75  es-Suyûtî, Tenviru’l-Havâlik, c.I, s. 4.
           76  Bu tercüme, Kelîle ve Dimne adlı meúhur kitaptır.
   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62