Page 189 - Microsoft Word - orjinal
P. 189

SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ                189

              Aynı úekilde, insanların iktisadi alanda duydukları ihtiyaç sebebiy-
           le bazı hukukî iúlemlerin ve meselelerin câiz kabul edilmesi de bu
           kâidenin örneklerindendir. Mesela Mecelle, el-Eúbâh ve’n-Nazâir adlı
                  28
           eserden  naklen  úöyle demektedir:  “øhtiyaç, genel  veya özel olsun
           zarûret yerine geçer. Buhâra halkı arasında borç iliúkileri ço÷alınca,
                                                                   29
           görülen ihtiyaç üzerine uygulamaya konan  bey‘i bi’l-vefâ’nın  câiz
                                   30
           görülmesi bu kabildendir.”  Anlaúılmaktadır ki, ihtiyaç, faiz yasa÷ın-
           dan kurtulmak için bey‘i bi’l-vefâ’yı câiz kılmıútır.
              1. Kâidenin Sınırları
              Her ne kadar zarûretler haramları mubah kılsa da, bu kâide mutlak
           olmayıp birçok sınırlamaları vardır. Mubahlık, nass, zaruretin miktarı
           veya zamanı ile sınırlandırılmıútır. Bu sınırlamalar, ilgili küllî kâide ve
           örnekleriyle birlikte açıklanacaktır.

              a.Nass ile Sınırlama
              øbn Nuceym, “meúakkat ve zorluk, ancak nass bulunmayan yerler-
                                  31
           de muteberdir” demiútir.  Bu aynı zamanda Ebû Hanîfe ve  ømam
           Muhammed’in görüúüdür. Daha önce Ebû Yûsuf ve di÷er bazı bilgin-
           lerin bu husustaki farklı görüúleri açıklanmıútı. 32
              b. Miktar ile Sınırlama
              Mecelle’de, “zarûretler kendi miktarlarınca takdir olunur” denil-
                   33
                             34
           mektedir. el-Eúbâh  adlı eserde ifade edildi÷i gibi, “zarûret sebebiy-
           le mubah olan úey, kendi miktarınca takdir olunur” demek daha do÷ru
           olur. Çünkü  takdir olunan zarûretin kendisi de÷il, zarûret sebebiyle
           mubah kılınandır. Mecelle’de, aynı prensibe “zarar imkânlar ölçüsün-
           de giderilir”  ifadesiyle de yer verilmiútir. 35


           28  es-Suyûtî, el-Eúbâh, , s. 62; øbn Nuceym, el-Eúbâh, s. 36.
           29  Bir malın, bedeli iade edildi÷inde geri verilmek üzere satılmasıdır.
           30  “Hâcet umûmî olsun, husûsî olsun zarûret menzilesine tenzîl olur. Bey’ bil-vefâ’nın
             tecvizi bu kabildendir ki Buhârâ ahâlisinde borç tekessür ettikte görülen ihtiyaç
             üzerine bu muamele mer‘iyü’l-icrâ olmuútur” (md. 32).
           31  øbn Nuceym, el-Eúbâh, s. 33.
           32  Bkz. Hükümlerin De÷iúmesi bölümü.
           33  Md. 22.
           34  es-Suyûtî, el-Eúbâh, s. 60; øbn Nuceym, el-Eúbâh, s. 34.
           35  “Zarar bi-kaderi’l-imkan def’  olunur” (md. 31.). Baúka bir  varyantı için bkz.
             Güzelhisari, Menâfi, s. 323.
   184   185   186   187   188   189   190   191   192   193   194