Page 97 - Microsoft Word - orjinal
P. 97
Dr. MUSTAFA BAŞ 97
Bayramlar Birlik ve Beraberliği Pekiştirir
R ahmet ve bağışlanma ayı olan Ramazana veda ettik. Bu ayda
Allah’ın emrine uyarak tuttuğumuz oruçlar, beş vakit namaza
ilave olarak kıldığımız teravih namazları, okuduğumuz ve dinlediğimiz
Kur’an ayetleri bizlere farklı duygular yaşatarak gönüllerimizi inceltti.
Bütün bunların sonunda da ibadetini yapmış olmanın sevinciyle de bay-
ram günlerine ulaştık. Bayramlar toplum hayatımızda üstün yeri ve eşsiz
değeri olan günlerdir. Bu günler, toplum şuurunun bütünleştiği ve birey-
lerin birbirleriyle kaynaşıp kucaklaştığı seçkin günlerdir.
Toplumları sağlıklı bir şekilde ayakta tutan faktörlerin başında birlik
ve beraberlik yer alır. Kur’an’da ; “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’ân’a)
sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin...” (Al-i İmran, 3/103) , “Kendile-
rine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi ol-
mayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır. “ (Al-i İmran, 3/105) ayetleri
bize birlik ruhunu emretmektedir. Hz. Peygamber (s.a.v) de;”… Size ce-
maati tavsiye ederim. Ayrılıktan sakının. Zira şeytan, tek kalanla birlikte
olur. İki kişiden uzak durur. Kim cennetin ortasını dilerse, cemaatten ay-
rılmasın. Kimi yaptığı hayır sevindirir ve kötülüğü de üzerse, işte o,
mü’mindir” hadisiyle birliğin önemini ortaya koymaktadır.
Bayram günleri öncelikle bu birlik ve beraberliklerin ortaya çıktığı
müstesna günlerdir. Bayram münasebetiyle insanların bir birlerinin elini
sıkması, tebrikleşmesi olan Bayramlaşma, gergin ve soğuk ilişkileri yu-
muşatma, kırgın, dargın ve küskünlerin barışması gibi bir etkiyi taşımak-
tadır. İnsanlarla iyi geçinmek, çeşitli nedenlerle meydana gelmiş olan
dargınlık ve kırgınlığı kaldırmaya çalışmak dini ve milli bir görev sayıl-
malıdır. Dargınlık ve nefret dolu duygularla yüklü olan bir insan için bay-
ramlar sevinç günleri olmaktan uzak olur. İnsani olarak bir arada yaşayan
aile ve toplum bireyleri arasında anlaşmazlıklar ve tartışmaların olması
kadar doğal bir şey olamaz. Ancak, bunlar dargınlık noktasına taşıyarak
ilişkiler kesilmemelidir. Hz. Peygamber, üç günden fazla dargın durma-