Page 54 - Microsoft Word - orjinal
P. 54
54 GÖNÜL SOHBETLERİ
hibi olan Allah’ım! Sen Mülkü dilediğine verirsin ve Mülkü dilediğinden
de geri alırsın. Dilediğini yüceltir dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik
senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kadirsin.” (Ali İmran Suresi, 26)
ayeti ile malın ve mülkün gerçek sahibinin Allah-ı Teaala olduğunu orta-
ya koymaktadır. İnsan, Allah’ın bu mülkünün üzerinde ancak tasarruf
sahibidir. Öyle ise o tasarrufunu kendi sorumlulukları çerçevesinde yerine
getirmek zorundadır. Allah, mallarını Allah için harcayanları yedi başak
bitiren ve her başakta da yüz tane bulunan tohum tanesine benzetmekte-
dir. İnananları, kazandıklarının iyilerinden ve rızık olarak yerden çıkar-
dıklarından hayra harcamaya, kazandıklarının zekatını vermeye davet
etmektedir. Yapılacak hayırlarla ilgili olarak kişinin kendine verildiğinde
göz göre göre alamayacağı derecede kötü ve değersiz şeylerle hayır yap-
mamayı öğütlemektedir. Kur’an, cömertliği emrederken cimri olmamayı
tavsiye etmiş ve cimriliği kötü bir özellik olarak zikretmiştir. Cömertlik
içinde bir ölçü koymuş, müsrif olmayı hesapsız bir şekilde malın saçılıp
savrulmasını da yasaklamış, müsrifleri şeytanın dostları olarak
vasfetmiştir.
Mali sorumluluk, zekat ve sadakanın dışında ayrıca insanların malla-
rının haksız olarak yenilmemesini gerektirmektedir. Kur’an, insanların bir
birlerinin malalrını haram sebeplerle yemeyi yasakladığı gibi, haksız ola-
rak malların yenilmesine sebep olan, faiz, hırsızlık, kumar, ölçü ve tartıda
hile yapma gibi fiilleri çok keskin ifadelerle yasaklamıştır. Bu esaslara
uymayan milletlerin içerisine düştüğü durumu da bir ibret vesilesi olarak
anlatmıştır. Bütün bu sorumluluk emirleri ile Kur’an, iyi ve ideal insanda
olması gereken özelliklere vurgu yapmıştır.