Page 26 - Microsoft Word - orjinal
P. 26

26                          GÖNÜL SOHBETLERİ

                            rinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti.  İşte O’nun bu
                            nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz...” (Al-i  İmran suresi, 103). Bu
                            uyarının ardından birlik ve beraberliğin ihmal edilmemesini, “Kendilerine
                            apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın.
                            İşte onlar için büyük bir azap vardır. “ (Al-i İmran suresi, 105) ayetiyle
                            hatırlatmaktadır.
                                Hz. Peygamber “… Size cemaati tavsiye ederim. Ayrılıktan sakının.
                            Zira  şeytan, tek kalanla birlikte olur. İki kişiden uzak durur. Kim cenne-
                            tin ortasını dilerse, cemaatten ayrılmasın. Kimi yaptığı hayır sevindirir ve
                            kötülüğü de üzerse, işte o, mü’mindir”  “Mü’minin mü’mine karşı duru-
                            mu yekpare bir binayı meydana getiren, perçinlenmiş kayaların birbirleri-
                            ne karşı durumu gibidir” hadisleri ile birlik beraberliği vurgulamaktadır.
                                İslâm dini, âyet ve hadislerle temellendirdiği kardeşlik bağıyla, top-
                            lumda ilişkilerin sağlıklı ve düzgün olmasını hedeflemiş ve aynı zamanda
                            bunu imanla ilintilendirmiştir. Bir Allah’a, aynı Peygambere ve aynı Ki-
                            taba inanmış olan Müslümanların Kur’ân’ın etrafında birleşmeleri, “bir-
                            likte dirlik vardır.” ilkesine sarılmaları, asla bölünüp parçalanmamaları
                            öğütlenmiştir.  İnanan insanların huzur  ve barışı bozucu davranışlardan
                            sakınmaları, karşılıklı hoşgörü anlayışına sahip olmaları birlik ve beraber-
                            liğin sağlanmasının tek yoludur. Tüm insanların aynı görüş, düşünce veya
                            çizgide olmaları mümkün  olmadığı bilinmektedir. Öyleyse birlik  ancak
                            ortak değerler öne çıkarılarak bu değerler etrafında yapılabilir. Zorlama,
                            baskı ve dayatmalarla insanları bir noktaya çağırmanın birlik ve beraber-
                            liği sağlayamacağı, aksine bölünüp parçalanmalara  neden olacağı unu-
                            tulmamalıdır. Tarihe baktığımızda, birlik ve beraberliğini devam ettiren
                            milletlerin yücelip, yükseldikleri, bölünüp parçalanan ve bölücülüğün
                            pençesine düşen milletlerin ise tarih sahnesinden silinip gittiklerini görü-
                            rüz. İstiklal Marşı yazarı Milli Şairimiz Mehmet Akif ERSOY’un bu ger-
                            çeğe vurgu yapan şu dizeleri hatırımızdan hiç çıkmamalıdır;
                                “Girmeden bir millete tefrika, düşman giremez,
                                Toplu vurdukça gönüller, onu top sindiremez.
                                Sen, ben desin efrat, aradan vahdeti kaldır.
                                Milletler için, işte kıyamet o zamandır”
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31