Page 59 - hz_musa
P. 59

58  Prof. Dr. Mustafa ERDEM


           bir iddiada bulunmaktadır: “Bir ara Firavun kıyıda oturmak-
           tayken, nehirde bir sandığın sular üstünde yüzmekte olduğunu
           gördü. Adamlarına sandığı nehirden çıkarmalarını emretti. Çı-
           kardılar. Kapağını açtı. Bir de ne görsün! İnsanların en parlak
           yüzlüsü! Allah’ın düşmanı ve karısı onsuz duramayacak kadar
           onu çok sevdi. ‘Senin üzerine benden bir sevgi koydum.’ ayeti de
           böylece tezahür etti. Yani Allah onu sevdi, ona iyi bakılsın ve gü-
           zelce eğitilsin diye halka da özellikle Firavun ve karısı Asiye’ye
                      169
           de sevdirdi.”

           Hz. Musa’ya Sevgi Verilmesi

           Asiye’nin  çocuğu  olmamıştır.  Sandığı  görür  görmez  derhal
           açılmasını istemiştir. Sandık açıldıktan sonra içinde gözlerini
           gökyüzüne dikmiş parmağını emen güzel bir çocuk görünce
           şaşırmış, sevinmiş çok mutlu olmuş, kalbi onun sevgisiyle dol-
           muştur. 170
           Asiye nehirde yüzen sandıkta bulduğu çocuğa kavuşmasından
           sonra Cenab-ı Allah ona karşı sevgi lütfeder ve gören herkes
           de ona aşırı bir sevgi gösterisinde bulunur. Asiye, İsrailoğulla-
           rına yapılan bu kötü muamelenin zulüm olduğunu bildiği ve
           gördüğü  için  başlangıçta  korkusundan  çocukla  ilgili  bir  şey
           yapmaz. Ancak kendini tutamaz, olabileceklerin en kötüsünü
           düşünerek bütün cesaretini toplar ve çocuğu Firavun’un hu-
           zuruna çıkarır. Firavun çocuğu görür görmez İsrailoğulların-
           dan olmasından korktuğu için öldürmek ister. Asiye çocuğu
                                     171
           ondan korur ve ona sevdirir.
               annesi Hz. Meryem ile birlikte övmüştür. (Mahmud, s. 228.) Asiye takva
               sahibi, eğitimli, Allah’a ibadet eden tevhit ehli bir kadın olarak tanınmak-
               tadır. (eş-Şihava, s. 31)
           169  Hicazi, s. 4/28; Mahmud, s. 229; Eş-Şihava, s. 4/31.
           170  Eş-Şihava, s. 4/31; Aydemir, s. 116.
           171  İbn Kesîr, Tefsir, s. 11/6195; Kasas, s. 261. Ayrıca bk. Eş-Şihava, s. 31. Asiye,
               Kur’an-ı Kerim’de isim verilmeden “Firavun’un karası” (Tahrim, 66/11)
               olarak  geçmektedir.  Buna  karşılık  Peygamberimiz  ondan  söz  ederken;
               “Firavun’un eşi Asiye” ifadesini kullanmaktadır. (Buhari, Enbiya, 32,46.)
   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64