Page 38 - hz_musa
P. 38
Hz. MUSA 37
rinin de çok büyük bir tehlike oluşturacağını belirterek kâhin
ve bilge insanları bir araya getirerek bu duruma bir çözüm
üretmelerini ister. Onlar erkek çocuklarının öldürülmesi ve
kızların da Mısırlılarla evlendirilmesi suretiyle bu tehdidin
ortadan kalkacağı görüşünde fikir birliğine varırlar. Hz. Musa
81
bu süreçte dünyaya gelmiştir.
Zemahşerî, bu uygulamanın ilahi takdiri bertaraf etmeye yet-
meyeceğini, kâhin doğru da yalan da söylese öldürme eylemi-
nin faydasız olduğunu belirtmektedir. O, “Biz ise, ülkede ezilen
bu insanlara lütufta bulunmak, onları kölelikten kurtarıp kendi
kendilerini yöneten bir toplum yapmak ve onların yeryüzünde
82
özgürce yaşamalarını sağlamak istiyorduk.” ayeti kerimesine
göre bu tür baskı ve zulümleri onların kurtuluşunun, Firavun
ve kavminin ellerinde bulunan her şeye sahip olmaları zama-
nının yaklaştırdığının delili olarak değerlendirilmesi gerekti-
ğini düşünmektedir. Çünkü Cenab-ı Allah, Firavun, Haman ve
ordularının elinde bulunan mülk ve saltanatın İsrail oğulla-
rından doğacak bir çocukla ellerinden alınacağını ve yok ola-
cağını onlara göstermek istemektedir. 83
Firavun’un saltanatını yok edeceği vehmiyle doğacak olan
çocuğu yani Hz. Musa’yı bulmak için İsrailoğulları’ndan öldü-
rülen erkek çocukların sayısıyla ilgili farklı bilgiler verilmek-
85
84
tedir. Bunların yetmiş bin, doksan bin veya dokuz yüz dok-
86
san bin olduğunu ileri sürenler olmuştur. Bu rakamlardaki
81 Şelebi, s. 61.
82 Kasas, 28/5.
83 Zemahşerî, s. 5/10, 12; Mutavi’, s. 10. Ayrıca bk. Araf, 7/103; Kasas, 28/6-
8, 76-83. Tevrat’ta Haman’ın adı geçmemektedir. Kur’an-ı Kerim’de Fira-
vun, Haman ve Karun Hz. Musa’nın çağdaşı ve onun için tehdit unsuru
olan Mısır yönetiminin önemli şahsiyetleridir. Bunlar bulundukları ko-
num ve sahip oldukları imkanlar sebebiyle gurura kapılmış, kendilerini
başkalarından üstün görmüş ve bundan dolayı da eleştirilmiştir.
84 Muhyiddin İbn Arabi, Fusüsü’l-Hikem, Çev. Nuri Gençosman, İstanbul,
1992, s. 294, 2. Dipnot.
85 Zemahşerî, s. 5/14; Ebussuud, s. 6/497; Mutavi’, s. 11.
86 Yazır, s. 1/348.