Page 300 - hz_musa
P. 300

Hz. MUSA  299



           luyla bildirildiği üzere 1102  nereye doğru gideceğini ve önlerine
           deniz çıkması halinde neler yapacağını önceden planlamış ve
           kendilerine herhangi bir zararın gelmeyeceğinden emin bir
           vaziyette hazırlıklarını tamamlamıştır.
           A. Neccar, Tevrat’ta yer alan bilgilerden etkilenerek; “Firavun,
           İsrailoğulları’na verdiği çıkış izninden veya onların izinsiz ay-
           rılmalarından dolayı pişman oldu.” 1103  diyorsa da kendisinin de

           belirttiği gibi bu ifade, İslamî geleneğe uymamaktadır. Çünkü
           Firavun  bundan  habersizdi.  Şayet  İsrailoğulları  ondan  çıkış
           için izin almışlarsa bu izin sadece geçici bir bayram kutlama-
           sı olup Mısır’ı terk etmek için olmamıştır. Sabahleyin Yahudi
           mahallelerinde herhangi bir hareketliliğin olmaması onu kuş-
           kulandırdı. Yaptırdığı araştırma sonucunda İsrailoğulları’nın
           memleketinden  ayrıldıklarını  duyunca  öfkelenerek  şehirde
           tellallar  çıkardı. 1104   Kur’an-ı  Kerim’in  verdiği  bilgilere  göre;
           “…Asker  toplamak  üzere  şehirlere  adamlar  gönderdi.” 1105   Fi-
           ravun, bütün hırs, kin ve kaygılarına rağmen iç dünyasındaki
           nefreti hissettirmeden, moralini yüksek tutmak için toplanan
           askerlere: “Bunlar bölük pörçük, basit ve önemsiz bir topluluk.
           Buna rağmen yine de bizim canımızı sıkıyorlar/bize öfke besli-
           yorlar. Neyse ki, biz de uyanık, tedbirli bir topluluğuz.” 1106  diye-
           rek İsrailoğulları’nı önemsemediğini, ciddiye almadığını her
           halükârda onları yakalayıp cezalandıracağı mesajını vermeye
           çalışmış, fakat içini de korku kaplamıştır. Bir taraftan başkala-
           rını cesaretlendirmek isterken bir taraftan da kendini teselli
           etmeye çalışmış, bu arada tedbir almanın, hazırlık yapmanın
           yollarını aramıştır. Firavun adeta genel seferberlik ilan etmiş,
           şehirlere toplayıcılar göndermiş, ülkenin her tarafından geti-
           rilen askerler oluşturulan orduya katılmıştır. Böylece büyük,
           muazzam ve korkutucu bir ordu hazırlanmıştır. 1107  O hem sa-
           1102   Taha, 20/77.
           1103   A. Neccar, s. 275.
           1104   İbn Kesîr, Kasas, s. 303.
           1105   Şuara, 26/53.
           1106   Şuara, 26/54-56.
           1107  İbn Kesîr, Tefsir, s. 8/3874.
   295   296   297   298   299   300   301   302   303   304   305