Page 297 - hz_musa
P. 297

296  Prof. Dr. Mustafa ERDEM



           rını emreder. 1096  Onlar, Mısır’dan çıkış hareketini Firavun ve
           adamlarının, yakın komşularının duymaması, bilmemesi veya
           kuşkulanmaması için “Bugün bizim bayramımız var.” ifadesi-
           ni kullanırlar ve bunu şehrin dışında kutlamaları gerektiğini
           söylerler. Firavun onların bu isteklerine hoşlanmasa da izin
           verir. İsrailoğulları komşularından altın takı, mücevherat, süs
           eşyaları ve kıyafetler ödünç alırlar. Onlar topladıkları bu eşya-
           larla birlikte Hz. Musa’nın önderliğinde Filistin’e gitmek üzere
           Kızıldeniz tarafına geceleyin yola çıkarlar. 1097  Bu arada Cena-
           b-ı Allah Kıptilere, onların çıkışlarından haberdar olmamaları
           için hastalık, cenaze vs. meşguliyetler verir ve herkes kendi
           derdinin telaşına düşer. 1098



           1096  Taberî, s. 1/413-414.
           1097  Razî, Tefsir, s. 17/327; İbn Kesîr, Tefsir, s. 8/3874; A. Neccar, s. 275. İsrai-
               loğulları’nın Kıptilerden aldığı altınların Firavun’un yanında Hz. Yusuf’tan
               kalanlar olduğu iddia edilmiştir. (eş-Şihava, s. 114.)
           1098  Taberî, s. 1/414; Vehbi, s. 10/3901; Kara, s. 333. Tevrat’ta İsrailoğulla-
               rı’nın Mısır’dan çıkışları Kur’an-ı Kerim ile büyük ölçüde örtüşmemekte-
               dir. Kur’an-ı Kerim’e göre Hz. Musa, Cenab-ı Allah’ın emri doğrultusunda
               kavmini Mısır’dan çıkarırken, Tevrat’a göre onlar, Firavun’un isteği üzere
               Mısır’ı terek etmiştir: “Gece yarısı Rab tahtında oturan Firavun’un ilk ço-
               cuğundan zindandaki tutsağın ilk çocuğuna kadar Mısır’daki bütün insan-
               ların ve hayvanların ilk doğanlarını öldürdü. O gece Firavun ve görevlileri
               ve bütün Mısırlılar uyandı. Büyük feryat koptu. Çünkü ölüsü olmayan ev
               yoktu. Aynı gece Firavun Musa’yla Harun’u çağırttı ve ‘Kalkın!’ dedi, ‘Siz ve
               İsrailliler halkımın arasından çıkıp gidin, istediğiniz gibi Rabb’e tapın. De-
               diğiniz gibi davarlarınızı, sığırlarınızı da alıp götürün. Beni de kutsayın!’
               İsraillilerin ülkeyi hemen terk etmesi için Mısırlılar diretti. ‘Yoksa hepimiz
               öleceğiz!  Diyorlardı.  Böylece  halk  mayası  henüz  katılmamış  hamurunu
               aldı, giysilere sarılı hamur teknelerini omuzlarında taşıdı. İsrailliler Mu-
               sa’nın dediğini, Mısırlılardan altın gümüş eşya ve giysi istemişlerdi. Rab
               İsraillilerin Mısırlıların gözünde lütuf bulmasını sağladı. Mısırlılar onlara
               istediklerini verdiler. Böylece İsrailliler onları soydular. İsrailliler kadın ve
               çocukların dışında altı yüz bin kadar erkek yaya olarak Ramses’ten Suk-
               kot’a doğru yola çıktılar. Daha pek çok kişi de onlarla birlikte gitti. Yanla-
               rında çok sayıda davar ve sığır vardı. Mısır’dan getirdikleri hamurla maya-
               sız pide pişirdiler. Maya yoktu. Çünkü Mısır’dan kovulmuşlar, kendilerine
               azık hazırlayacak zaman bulamamışlardı. İsrailliler Mısır’da dört yüz otuz
               yıl yaşadı. Dört yüz otuz yılın sonuncu günü Rabb’in halkı ordular halinde
               Mısır’ı terek etti. O gece Rab İsraillileri Mısır’dan çıkarmak içini sürekli
               bekledi. İsrailliler de kuşaklar boyunca aynı gece Rabb’i yüceltmek için
               uyanık olmalıdır. (Mısır’dan Çıkış, 12/29-42.)
   292   293   294   295   296   297   298   299   300   301   302