Page 191 - Microsoft Word - orjinal
P. 191

Dr. MUSTAFA BAŞ                      191

                            “Sultan Alp  Arslan, kumandanlarından Sav Tigin’i Romen Diyojeno’e
                            elçi göndererek barış teklif etmiştir. Güçlü Ordusunun kendine  verdiği
                            gurur ile Bizans İmparatoru barış teklifini ret ederek Sav Tigin’e sormuş:
                            Rey mi sıcal olur, yoksa Isfahan mı? Sav Tigin sebebini sorunca; Barışı
                            Rey’de görüşeceğiz. Ordum  İsfahan’da kışlayacak, hayvanlarımız
                            Hemedan’da sulanacaktır  şeklinde cevap vermiştir. Bunun üzerine Sav
                            Tigin; Hayvanlarınızın Hemedan’da kışlayacağı doğrudur. Ancak sizin
                            nerede kışlayacağınızı ancak Allah bilir şeklinde cevap vermiştir.” Sultan
                            Alp Arslan ile esir olan Romen Diyojen arasında da şöyle bir konuşma
                            geçmiştir; “  Alp Arslan ben bu duruma düşsem sen ne yapardın? Diye
                            sorunca İmparator; Düşmana yapılması gerekeni yapardım şeklinde cevap
                            vermiştir. Kendisinden  ne beklediğini sorması üzerine de; Üç ihtimal
                            vardır. Birincisi beni öldürebilirsin, bu kasap işidir. İkincisi; zaferini gös-
                            termek için  beni  şehirlerde dolaştırır ve satarsın, bu da sarraf işidir.
                            Üçüncü ihtimali söylemek hayal ve deliliktir ki; Beni tahtıma iade eder-
                            sin. Sana dost kalır, yıllık haraç öderim. Bunun üzerine Sultan Alp Arslan
                            ben zafer kazanırsam sana iyi davranacağıma Allah’a söz vermiştim diye-
                            rek onu yakın korumalarıyla ülkesine göndermiştir.
                                Büyük Taarruz sonrasında Atatürk ile Trikopis arasında geçen ko-
                            nuşma da yakın tarihten bir örnektir. Trikopis ve yanındakiler huzuruna
                            getirildiğinde Atatürk bunları oturtmuş, teselli için  bu gibi  yenilgilerin
                            tarihte örnekleri olduğunu, sevk ve idareyi eksiksiz yapmış iseler vicda-
                            nen rahat olabileceklerini söylediği zaman, Trikopis: Askeri görevimi
                            tamamen yaptığıma eminim. Fakat asıl görevimi  maalesef yapamadım
                            diyerek intihar edemediğini söylemek  istemiştir.  Atatürk cevaben onun
                            askeri taktik hatalarını kendisine anlatınca, Trikopis: Ben öyle  hareket
                            etmek için emir verdim,  yanındaki Kolordu Komutanı’nı göstererek  bu
                            yapamadı şeklinde cevap vermiştir. Bu esnada Trikopis yanında bulunan
                            subaylarımızdan birine kendisiyle konuşan general’in kim olduğunu ses-
                            sizce sormuş, Başkomutan Mustafa Kemal cevabını alınca; Şimdi niçin
                            mağlup olduğumuzu anladım! Sizin Başkomutanınız cephedeyken, bizim
                            Başkomutan İzmir’de vapurda oturuyordu tarihi cevabını vermiştir.
                                Zaferler ayının bütün milletimize hayırlı olması diler bütün şehit ve
                            gazilerimize Allah’dan rahmet temenni ederim.
   186   187   188   189   190   191