Page 134 - Microsoft Word - orjinal
P. 134
134 GÖNÜL SOHBETLERİ
kasının rızkını yiyemeyeceği ve herkesin rızkının da eşit olamayacağını
ortaya koyulmaktadır. Ra’d Suresi:26 ; Ankebut Suresi:62 ; Sebe Suresi:
36,39; Zümer:52; Şura 12,19 ayetlerinde Allah, dilediğinin rızkını bollaş-
tıracağını, dilediğinin de daraltacağını beyan etmektedir. Bu ayetler rızkın
azalıp artacağını açıkça belirtmektedir. Peygamberimiz de (sas), “Kişi
işlediği günahtan dolayı rızıktan mahrum olur. Kaderi (gelecek olan mu-
sibeti) ancak, dua ile durdurur. Ömrü ise ancak ana babaya itaat ve güzel
ahlak artırır.” buyurarak insanın hayat gidişatına göre rızkın mükafat ola-
rak artacağını, bir cezalandırma olarak da azalacağını vurgulamaktadır.
İnsan kendisi için belirlenen rızkın peşinden koşmalı, onu elde ede-
bilmek için çaba harcamalıdır. Kısmetimde varsa rızkım ayağıma gelir
düşüncesi oturmamalıdır. Allah; “Namazı kıldıktan sonra yeryüzüne da-
ğılın ve Allah’ın fazlından rızkınızı isteyin” (Cuma, 10) buyurarak rızkın
peşinden arayış içinde olmamızı öğütlemektedir. Kur’an, hiç çaba sarf
etmeksizin Allah’a tevekkül etmeyi ve ondan beklemeyi yasaklamaktadır.
Böyle yapmak ancak, başkalarına bağımlı ve asalak bir şekilde yaşamayı
gerektirmektedir. Hz.Muhammed (sas), kuşları örnek vererek, gerekleri
yerine getirilen tevekkülün, insanları aç bırakmayacağını belirtmektedir.
Nasıl kuşlar sabahleyin çıkıp, rızkını temin ve yavrularını doyurmak için
dolaşıyorsa, insanların da onları örnek alıp rızkının peşinde koşmalarını
vurgulamaktadır.
Allah, yukarıda verilen ayetten önceki ayetlerde yardımlaşmayı, cim-
rilik yapmamayı ve savurgan olmamayı emretmektedir. Yardımda bu-
lunmakla elindekilerin gitmeyeceğini, cimrilikle de sahip olduğunun faz-
lasını elde edemeyeceğini belirtmektedir. Allah’ın yarattığı her varlığın
rızkını da vereceğini bildirerek, gelecek ayette vurgulanacak olan çocu-
ğumu nasıl doyuracağım endişesini ortadan kaldırmaktadır.