Page 171 - Microsoft Word - orjinal
P. 171

SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ                171

              øslâm hukukunda “delil göstermek iddiada bulunana aittir” ku-
           ralı, yani mahkemede ispat yükümlülü÷ünü iddia sahibine hamleden
           prensip, úu hadis-i úerife dayanmaktadır: “Delil göstermek iddia ede-
                                          159
           ne, yemin ise, inkâr edene aittir.”  Bilindi÷i gibi bu hadis, Roma
           hukukunun hâkimiyeti altında olan yerlerin Müslümanlar tarafından
           fethedilmesinden önce vârit olmuútur. Dolayısıyla söz konusu
           kâidenin Roma hukukundan alınması mümkün de÷ildir.
              Her iki hukukta da, alıúveriú ile trampanın ayrı úeyler oldu÷u úek-
           lindeki benzerlik  iddiası  da vehimden ibarettir. Zira Roma hukuku
           alıúveriú (malın nakit ile mübadelesi) ile trampayı (malın malla müba-
           delesini) birbirinden ayırmıútır. Alıúveriú (emptio-venditio), rızaya
           dayalı mücerret kabul ve icab ile bir anlamda her iki tarafın rızaları ile
           gerçekleúen  akitlerdendir. Trampa (permutatio) ise; “belirlenmeyen”
           akitler cümlesindendir. Bu akdin gerçekleúmesi için rıza tek baúına
           yeterli de÷ildir. Bunun yanında, taraflardan biri tarafından akdin uygu-
                                          160
           lamaya konulması gerekmektedir.  Roma hukukunu inceleyen,  bu
           konunun ayrıntısını ve pratikteki önemini anlayacaktır. øslâm huku-
           kunda ise böyle úekli bir ayrım yoktur. øslâm hukukunda trampa, rıza-
           ya dayalı akitlerin özel bir çeúididir. 161
              Alıúveriú ve kira akitleri, her iki hukukta bazı genel hükümleri açı-
           sından birbirine benzese de -bu benzerlik söz konusu genel hükümle-
           rin iktisâdî de÷iúim ve ticari  muamelelerin gerektirdi÷i prensiplere
           dayanması sebebiyledir- her iki akit arasında görme muhayyerli÷i ve
           benzeri pek çok detayda farklılıklar bulunmaktadır.
              Son olarak, her iki hukuktaki ergenlik ve rüút yaúları konusunda
           açık bir benzerlik yoktur. Roma hukukunda ergenlik kızların 12, er-
           keklerin 14 yaúını tamamlaması ile sınırlandırılmıútır. 162  øslâm huku-
           kunda kabul gören yaygın görüú, ergenli÷in son sınırının 15 yaú oldu-
           ÷udur. 163
              Bu durumda bu örnekler biraz abartılıdır ve Müslümanların Roma

           159  et-Tirmizî ve el-Beyhakî’den naklen, es-Suyûtî, el-Câmiu’s-Sa÷îr, n. 3225, 3226.
           160  “Do ut des.” Bkz. Girard, Textes, s. 627; Digest, D, 19,  4.
           161  Mecelle, md. 122, 379.
           162  Justinian, Institutes, c.I, s. 22.
           163  Mecelle, md. 986.
   166   167   168   169   170   171   172   173   174   175   176