Page 228 - Microsoft Word - orjinal
P. 228

228                      øSLÂM HUKUK FELSEFESø

           (kesindir), itiraz kabul etmez” denmektedir. 217
              øslâm hukuku bu konuda, orta yolu seçmiútir. Birinci görüúte ol-
           du÷u gibi, øslâm hukuku da úâhitli÷i hâkimi ba÷layıcı olarak de÷erlen-
           dirir. Öyle ki, hâkimin  úâhitleri dinledikten sonra hükmü ertelemesi
           câiz de÷ildir. Ancak, sulh ümidi veya davacının erteleme talebi oldu-
           ÷unda, hüküm ertelenebilir. Bununla birlikte øslâm hukuku, úâhitli÷in
           do÷ru ve hakikate mutabık olması için imkânlar ölçüsünde ihtiyatlı
           davranmıú; úâhitli÷in kabul edilmesi için bir takım a÷ır úartlar öne
           sürmüútür. ùâhidin âdil olması bu úartlardandır.
              Adâlet úartı, kötü ahlak sahibi ve sözlerine güvenilmeyecek olma-
           ları sebebiyle pek çok úâhidi reddetme hususunda hâkimlere geniú bir
           hareket alanı sa÷lamıútır. Özellikle mezheplerin  ço÷unlu÷u, hâkimin
           açıktan veya gizli olarak úâhidi araútırıp, adâletli olup olmadı÷ını tah-
           kik etmesini úart koúmuúlardır. Bu ba÷lamda Mecelle’de; “ùâhit, men-
           sup oldu÷u taraftan, gizli ve açık olarak tezkiye edilir (güvenilir olup
           olmadı÷ı araútırılır). Yani ö÷renci ise oturdu÷u yerin medrese müder-
           risi ile güvenilen halkından, … tacir ise muteber tacirlerden vb. tezki-
                                 218
           ye olunur” denmektedir.  Bunun da ötesinde, Osmanlı Meúihatı ve
           Fetvâ Dairesi,  úer‘î yargı hâkimlerine,  úâhitlerin do÷ru söyledikleri
           hususunda úüphe ettikleri takdirde, gizli ve açık tezkiye ile yetinme-
           yip, bizzat kendilerinin úâhitlerin hallerini tahkik etmelerini emretmiú-
           tir. 219
              Bunun yanı sıra øslâm bilginlerinden ikinci görüúü benimseyenler
           de bulunmaktadır. Bunların bir kısmı, úâhitli÷e ba÷lı olarak hüküm
           vermenin kıyasa aykırı oldu÷unu ileri sürmüútür. Zira úahitlik, do÷ru
           veya yanlıú olması  muhtemel bir haber de÷erinde olup,  hüküm için
           ba÷layıcı olamaz. øbn Kayyım el-Cevziyye gibi di÷er bir kısım bilgin-
           ler ise, hâkimin, tek úâhit de olsa, hangi metotla  olursa olsun hakkı
           araması gerekti÷ini; úâhitli÷in de, desteklenmesi ve uygulanması gere-


          217  Md. 278. Bu madde Ürdün’de Delillerin Ta’dili Kanunu adıyla 1928 yılında kabul
             edilmiú ve 6 Aralık 1928 gün ve 211 sayılı Resmi Gazete yayınlanmıútır.
          218  Md. 1717.
          219  Bu emir 9 Nisan 1330 mali ve 1914 miladi yılına tekabul eden hicri 28 Cemaziye’l-
             Evvel 1332’de verilmiú ve Ceride-i ølmiyye’nin I. Sayısı ve 36. Sayfasında yayın-
             lanmıútır.
   223   224   225   226   227   228   229   230   231   232   233